Mesajı Okuyun
Old 14-02-2020, 21:16   #17
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan İlginç bir karar...:)

2.Hukuk Dairesi
Esas: 1997/5702
Karar: 1997/7680
Karar Tarihi: 01.07.1997


Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden T____ ve vekili avukat Ü ____ geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Evlilik bir çok amaçların karşılanması için bir erkekle kadının birleşerek oluşturduğu sosyal bir kurumdur. Amaçlardan önemli birisi de eşlerin fizik ve güç olarak yardımlaşmaları, ya da evliliğin gerektirdiği işleri paylaşmalarıdır. Böylece bir kişinin çeşitli sebeplerle yerine getiremediği bir şeyi diğer eşin yardımı ile elele vererek sağlamaktır. Bu yön bilhassa kötü günde önemini daha belli eder. Eğer işaret edilen önemli destek vermeyi eşlerin ikisi de yerine getiremiyorsa hatta hayatlarını tehlikeye atar duruma geliyorsa evlilik birliğinin devamında bir imkansızlık doğmuş olur.

Somut olayda evlilik sırasında erkeğin tek kolu protezlidir. Tek kolun olmamasından doğan işgücü kaybı karısı tarafından tamamlanacaktır. Zira kadın sağlıklı idi. Evliliğin devamı sırasında gelen felç sebebiyle kadın tekerlikli sandalyede oturur duruma geldi. Bu durumda kadın kocasının, ikinci kolunun işlevini sağlamak şöyle dursun tekerlekli sandalyeden inip, binmesini temin edecek sağlam ve iki kollu bir yardımcıya ihtiyacı olur duruma geldi. Kocanın ve kadının bakıcı tutacak ekonomik güçleri de yoktur. Eşlerin her birinin sağlıklı güçlü yardımcıya ihtiyaçları var. Bunu da fiilen eşlerin kendi aileler sağlamaktadır. Bu durumda evliliğin devamı eşlerin hayatlarını tehlikeye koyacak hale gelmiş olup, evlenme ile elde edilmek istenen amaçta yok olmuştur. Mevcut elverişsizlik hali de müşterek hayatı sürdürmesi davacıdan beklenmeyecek derecede aile birliğini temelinden sarsmıştır. Boşanmaya karar vermek gerekirken davanın reddi doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeple temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 20.000.000.- lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 1.7.1997 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞIOY YAZISI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.

**Eşin tek başına yatalak olması diğer eşe boşanma hakkı vermez. Davacı eş bu durumda tam kusurlu kabul edilir. Ancak davalı eş de boşanmayı isterse, talebi ve şartları varsa; maddi ve manevi tazminat ve nafaka ödenmek suretiyle boşanmalarına karar verilir.

-Davacı eşin de fiziki veya ruhi sıkıntıda olması veya yardıma ihtiyaç duyar durumda olması halinde boşanma kararı verilebilir.

Bu arada Yargıtay üyeleri kararı verirken sesli düşünmüş gibi..))

Saygılar,