Meslektaşlarım merhaba,

Müvekkil iş yerinde bir müşterinin uygunsuz tavırlarıyla karşı karşıya kalıyor ancak her ne kadar sabır gösterse de, müşterinin tahrikleri sonucu kavga çıkıyor. Bu kavgaya ilişkin müvekkilin müşteki sıfatıyla devam eden ceza dosyası mevcut. Ancak müşteri bu sebeple iş yerini sürekli olarak baskı altında tutuyor ve böylece müvekkile karşı işverenin de istifa baskısı oluşuyor. Asılsız ithamlarla müvekkil birkaç defa sorumlu amirinin karşısına çıkartılıyor. Ardından müvekkil eşit çalışma koşullarında şirketin başka bir şubesine görevlendiriliyor. Müvekkilin daha önceden sıklıkla fazla çalışmaya ve resmi tatil çalışmasına bırakıldığının belgeleri elimizde. Ancak bunların ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda müvekkil tam olarak bilgi sahibi değil (şirket müvekkile bazı zamanlar fazla ödeme yapıyor ancak prim vesaire adı altında). Şimdi müvekkil yıllık izin kullanmakta ve yeni görev yerine başlamadan evvel işten tazminata hak kazanarak ayrılmak istemekte. Görev yeri değişikliğine ilişkin ihtar henüz müvekkile tebliğ edilmiş. İşçinin haklı nedenle feshini düzenleyen İK 24. maddesine dayanmamız halinde 24/II-c yerine II-e'ye dayanmamız ve bu hususta ihtar çekmemiz sanırım daha doğru bir yol olacak. Bu konuda daha pratik bir yol önerir misiniz? Bölge Çalışmaya başvurmak fuzuli mi olur? İhtar çekmemiz halinde feshettiğimizi mi, feshedeceğimizi mi belirtmeliyiz ve müvekkilin izin süresi bittiğinde yeni görev yerinde işe başlaması gerekir mi? Yanıtlarınız için şimdiden teşekkürler.