Mesajı Okuyun
Old 26-12-2009, 22:50   #17
Academic

 
Varsayılan

Sayın nanu,

Zaten mantıklı yaklaşan meslektaşlarınız size gerekli yanıtları verdiğine göre sanırım artık bu konu üzerinde daha fazla yazmama da gerek yok.

Sadece son bir sözüm var: Geçmişte Köy Enstitüleri ve Öğretmen Okulları zamanında yetiştirilen öğretmenler gerçekten bu meslekte doruğa ulaşmış, üstün kalitede öğretmenler idi. Bu sadece verilen formasyondan değil aynı zamanda o dönemde mesleğin saygın olmasından da kaynaklanıyordu ve bu insanlar sadece geçimini sağlamak için değil bunu bir meslek aşkı ile yapan, kendisini mesleğine adamış insanlardı. Toplumun kalkınmasında Cumhuriyet dönemi öğretmenlerimize çok şey borçluyuz.

Sonrasında çürümüşlük her alanda olduğu gibi öğretmenlik mesleğinde de yaşanmaya başlandı ve gerek eğitim sisteminin kendisi gerekse öğretmen yetiştirme , tecrübe tahtası oldu. Bir takım siyasi kararlarla öğretmen olmaması gereken insanlar öğretmen oldu, olması gerekenler ise sistem dışına itildi. Bugün gelinen noktada 1997 sonrası her ne kadar uzman yetiştiren bölümlerin bazıları kapatıldı ise de (ki tepkimiz hala bunadır, bazı bölümler lisansüstüne çekilerek alan boş bırakılmıştır) bu düzenlemenin olumlu yanı, öğretmen yetiştirmede ortak bir anlayışın gelişmiş olması ve standart getirilmesi olmuştur.

Yeni yetişen öğretmenlerimden ben umutluyum ve bu çocuklar güzel şeyler yapıyorlar.. Yapacaklar da..

Lütfen Eğitim Sistemini biz Eğitim Uzmanlarına bırakın ve artık her önüne gelenin "hiç bir şey olamazsa öğretmen olur" yaklaşımının tarihin tozlu yaprakları arasında kaldığını anlayınız..Eğitim sisteminin bir proje çöplüğü ve sonucu alınmamış denemelerle dolu olması üzerinde herkesin konuşabileceği ve herkesin yapabileceği bir meslek olarak anılmasından kaynaklanıyor. 1739 M.E. Temel Kanuna göre öğretmenlik mesleği bir uzmanlık mesleği ise bunun eğitiminden geçmeyen birinin bu mesleği yapamaması gerekir. Tıpkı avukatlık, doktorluk ve diğer pek çok meslek gibi..

Saygı ve Selamlarımla..