Mesajı Okuyun
Old 18-12-2004, 21:44   #49
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Namus Adına işlenen Suçların Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Karar B.M..

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun Üçüncü Komitesinin geçen haftalarda namus suçları ile aldığı kararın Türkçe tercümesi aşağıdadır. 59. Oturumda alınan kararın geleneksel ana sponsoru Hollanda, Avrupa Birliği dönem başkanlığı nedeniyle kararı masaya yatır(a)mamıştır. 2000 yılından beri masaya yatırılan kararın bu yıl iki tane ana ortak sponsoru bulunmaktadır: İngiltere ve Türkiye. Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığımızın 81 yıllık tarihinde kadın konusunda yaptığı ilk girişim çok başarılı olarak sonuçlanmıştır. Kararın 8 tane de İslam Konferansı Örgütü ülkesinden ortak sponsoru bulunmaktadır.

Bütün dünya kadınlarına hayırlı olmasını dilerim.

Barış ve Dostlukla,

Leyla Pervizat


Elli-dokuzuncu OturumÜçüncü Komite
Gündem maddesi 98

Kadınların Konumunun Geliştirilmesi

Almanya, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Brezilya, Büyük Britanya ve
Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, El Salvador,
Estonya, Finlandiya, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Kanada, Kıbrıs, Kolombiya, Latviya, Lüksemburg,Macaristan, Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti, Nijerya, Norveç, Polonya,Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti, Türkiye, Uganda, Uruguay, Vanuatu ve Yunanistan: karar taslağı


Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

Genel Kurul,

Bütün devletlerin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde[1] beyan edildiği gibi,yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı da dahil olmak üzere, insan haklarını ve temel özgürlükleri geliştirme ve koruma yükümlülüklerini tekrar teyit ederek, ve taraf Devletlerin insan hakları belgeleri, özellikle Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi[2], Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi2, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi[3] ve Çocuk Hakları Sözleşmesi[4] bağlamındaki yükümlülüklerini de yine teyit ederek,

Viyana Deklarasyonu ve Eylem Planını[5] ve Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi’ni[6] ve de Dördüncü Dünya Kadın Konferansı[7]’nda kabul edilen Pekin Bildirgesi’nin ve Eylem Platformu’nun içerdiği amaçlar ve taahhütleri ve “Kadınlar 2000 : yirmibirinci yüzyılda toplumsal cinsiyet eşitliği, gelişme ve barış”[8] başlıklı Genel Kurul özel oturumu sonuç belgesini de yine teyit ederek,

18 Aralık 2002 tarihli 57/179 sayılı ve 22 Aralık 2003 tarihli 58/147 sayılı kararlarını ve de İnsan Hakları Komisyonu’nun 20 Nisan 2004 tarihli 2004/46 sayılı kararını[9] hatırlayarak,

Namus adına işlenen suçlar da dahil kadınlara karşı şiddete ilişkin kapsamlı bir çalışma çağrısında bulunan 22 Aralık 2003 tarihli 58/185 sayılı kararını ve de çocuklara karşı şiddete ilişkin kapsamlı bir çalışma çağrısında bulunan 18 Aralık 2002 tarihli 57/190 sayılı kararını da hatırlayarak,

Devletlerin kadınlara ve kızlara karşı namus adına işlenen suçları önleme, soruşturma ve faillerini cezalandırma ve mağdurlara koruma sağlamak için gereken özeni gösterme yükümlülükleri olduğunu, ve bu yükümlülükleri yerine getirmemenin kadınların insan hakları ve temel özgürlüklerini ihlal ettiğini ve bunlardan yararlanmalarına zarar verdiğini veya bu hak ve özgürlüklerini hükümsüzkıldığını akılda tutarak,

Namus adına işlenen suçlar da dahil, kadınlara ve kızlara karşı her türlü
şiddetin, yasalarca cezalandırılabilir bir suç olarak muamele görmesi
gerekliliğini vurgulayarak,

Özellikle namus adına işlenen suçlar olmak üzere, birçok farklı şekil alan kadınlara karşı şiddetin temel nedenlerini tanımlama ve etkili biçimde ele almanın gerekliliğini de vurgulayarak,

Namus adına işlenen suçlar da dahil, kadınlara karşı şiddete ilişkin yetersiz bilginin gerek ulusal, gerekse uluslararası düzeyde, bilgiye dayalı bir politika analizini ve bu şiddeti ortadan kaldırma çabalarını engellediğinin farkında olarak,

İnsan Hakları Komitesi’nin, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’nin, Çocuk Hakları Komitesi’nin ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi’nin raporlarının ilgili kısımlarında tanımlandığı gibi kadınların ve kızların bu suçların hâlâ mağdurları olmalarından derin endişe duyarak, ve bu bağlamda İnsan Hakları Komisyonu’nun kadınlara karşı şiddet, bunun nedenleri ve sonuçları Özel Raportörü’nün müteakip raporlarını[10] dikkate alır,

Bu tür suçların hiçbir dini ve kültürel değerle bağdaşmaz olduğunu vurgulayarak,

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasının, inter alia, hükümet-dışı örgütler de dahil olmak üzere, uluslararası işbirliği çabaları ve sivil toplum aracılığıyla, Hükümetlerin ve uluslararası toplumun daha fazla çaba ve kararlılığını gerektirdiğini, ve toplumsal tutumda temel değişikliklerin gerekli olduğunu da vurgulayarak,

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasında ve önlenmesinde, temel araçlardan biri olarak kadınların güçlendirilmesinin ve karar alma ve politika oluşturma süreçlerine etkili katılımlarının öneminin altını çizerek,

1. (a) Genel Sekreterin kadınlara karşı şiddetin önlenmesine ilişkin
raporunu[11];

(b) Devletlerin, namus adına kadınlara karşı işlenen suçlara ilişkin ulusal mevzuatta değişiklikler yapılması, bu mevzuatın etkili biçimde uygulanması, ulusal bilgilendirme ve bilinçlendirme kampanyaları da dahil olmak üzere eğitsel, sosyal ve diğer tedbirlerin alınması da dahil olmak üzere bu suçların ortadan kaldırılmasını hedefleyen faaliyet ve girişimlerini, ve yanı sıra devletlerin kadınlara karşı diğer tüm şiddet türlerini ortadan kaldırmayı hedefleyen faaliyet ve girişimlerini;

(c) Namus adına kadına karşı işlenen suçlara yönelik olarak, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu ve Birleşmiş Milletler Kadınların Kalkınması Fonu da dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler organları, fonları ve programları tarafından yürütülen projeler gibi çabaları, bunların çabalarını koordine etmelerini teşvik ederek;

(d) Kadın örgütleri, taban hareketleri ve bireyler gibi hükümet-dışı kuruluşlar da dahil olmak üzere, sivil toplum tarafından bu suçlar ve bunların zararlı sonuçları hakkında bilinç yükseltmek üzere yürütülen çalışmaları memnuniyetle karşılar.

2. Kadınların namus adına işlenen suçların mağduru olmaya devam etmeleri ve dünyanın bütün bölgelerinde, birçok farklı biçim alan bu şiddetin sürekli olarak meydana gelmesi ve faillerinin takibatı ve cezalandırılması konusundaki zafiyet ile ilgili olarak endişesini ifade eder;

3. Tüm Devletleri:



(a) İlgili uluslararası insan hakları belgeleri bağlamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye ve Pekin Bildirgesi6 ve Eylem Platformu7 ile Genel Kurulun yirmi üçüncü özel oturumu sonuç belgesini8 uygulamaya;

(b) Yasal, idari ve programa dayalı tedbirler aracılığıyla, birçok farklı biçimde gerçekleşen namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçları önleme ve ortadan kaldırmaya yönelik çabalarını yoğunlaştırmaya devam etmeye;

(c) Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçları derhal ve
derinlemesine soruşturmaya, etkili biçimde takibatta bulunmaya ve bu tür
olayları belgelemeye ve failleri cezalandırmaya;

(d) Bu suçların gerçekleşmesine izin veren tutum ve davranışların
değiştirilmesi amacıyla, inter alia, topluluk önderlerini dahil ederek, namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen ve göz yumulan suçların önlenmesi ve ortadan kaldırılması gerekliliğine ilişkin bilinç yükseltme çabalarını yoğunlaştırmaya;

(e) Erkeklerin, özellikle kadınlara ve kızlara karşı namus adına işlenen suçların önlenmesindeki rolleri dahil olmak üzere, cinsiyet eşitliğinin yaygınlaştırılması ve cinsiyete ilişkin klişelerin önlenmesi için tutumların değiştirilmesine ilişkin sorumlulukları hakkında bilinç yükseltme çabalarını yoğunlaştırmaya;

(f) Medyanın bilinç yükseltme kampanyalarına girişmeye yönelik çabalarını teşvik etmeye;

(g) Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların nedenleri ve sonuçları hakkında, polis, adli ve hukuki personel gibi, hukuku uygulamakla görevli olanlara eğitim vermek de dahil olmak üzere, bilgi ve anlayışı artırmaya yönelik tedbir ve programları teşvik etmeye, desteklemeye ve uygulamaya ve bu kişilerin bu suçlara ilişkin şikayetleri tarafsız ve etkili biçimde ele alma ve gerçek ve potansiyel mağdurların korunmasını güvenceye almak için gerekli tedbirleri alma kapasitelerini güçlendirmeye;

(h) Hükümet-dışı örgütler de dahil olmak üzere, sivil toplumun bu soruna ilişkin çalışmalarını desteklemeye devam etmeye ve hükümetler arası ve hükümet-dışı örgütlerle işbirliğini güçlendirmeye;

(i) Mümkün olduğunda , gerçek ve potansiyel mağdurların ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere, inter alia, onlara uygun koruma, güvenli barınma, danışma, adli yardım, cinsel sağlık ve üreme sağlığı, psikolojik sağlık ve diğer ilgili alanlar da dahil olmak üzere sağlık-bakım hizmetleri, rehabilitasyon ve toplumla yeniden bütünleşme olanakları sağlayarak destek hizmetleri kurmaya, güçlendirmeye veya kolaylaştırmaya;

(j) Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçlara ilişkin
şikayetleri, inter alia, mağdurların ve başkalarının bu suçları güvenli ve gizli bir ortamda bildirebilmelerini sağlayacak kurumsal mekanizmalar kurarak, bunları güçlendirerek veya kolaylaştırarak etkili biçimde ele almaya;

(k) Cinsiyete ve yaşa göre sınıflandırılmış bilgi de dahil olmak üzere, bu tür suçların gerçekleşmesine ilişkin istatistiksel bilgiyi toplamaya ve yaymaya, ve bu tür bilgiyi Sekreterliğin 58/185 sayılı karar gereğince hazırlayacağı kadınlara karşı şiddete ilişkin kapsamlı raporunda ve 57/190 sayılı karar gereğince hazırlayacağı çocuklara karşı şiddete ilişkin kapsamlı raporunda kullanılmak üzere sunmaya;

(l) Uygun olduğunda, namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen
suçların önlenmesi ve ortadan kaldırılması çabaları çerçevesinde kabul ettikleri ve uyguladıkları hukuki ve politik tedbirlere ilişkin bilgiyi insan hakları sözleşme organlarına sundukları raporlara dahil etmeye
çağırır.
4. (a) Uluslararası toplumu, ilgili Birleşmiş Milletler organları, fonları ve programları da dahil olmak üzere inter alia, teknik yardım ve danışma hizmeti programları aracılığıyla, talepleri üzerine, bütün ülkelerin namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların önlenmesi için kurumsal kapasitelerinin artırılmasına yönelik ve bu tür suçların temel nedenlerine işaret eden çabalarını desteklemeye;

(b) Tüm ilgili insan hakları sözleşme organlarını, ve kadınlara yönelik şiddet, nedenleri ve sonuçları Özel Raportörünü, uygun olduğunda, bu konuyu ele almaya devam etmeye davet eder,

5. Genel Sekreterin, altmışıncı oturumunda Genel Kurula sunacağı kadınlara karşı şiddete ilişkin raporunda, mevcut kararın uygulanmasına ilişkin rapor vermesini talep eder.


---------------------------------

[1] Karar 217 A (III).

[2] Bakınız Karar 2200 A (XXI), ek.

[3] Karar 34/180, ek.

[4] Karar 44/25, ek.

[5] A/CONF. 157/24 (Kısım I), bölüm III.

[6] Bakınız karar 48/104.

[7]Dördüncü Dünya Konferansı Raporu, Pekin 4-15 Eylül 1995 (Birleşmiş Milletler Yayını, Satış No. E.96.IV.13), bölüm I, karar 1, ekler I ve II.

[8] Karar S-23/3, ek.

[9] Bakınız Ekonomik ve Sosyal Konsey Resmi Kayıtları, 2004, Ek No.3
(E/2004/23), bölüm II, kısım A.

[10] E/CN.4/2002/83, paragraflar 21-37.

[11] A/59/281.

L.Pervizat'ın Ek Açıklamasıdır:

Daha önceki karar 2 yıl öncesine aitti. Bu yenisi. Daha bir kaç hafta önce onaylandı (28 Ekim 2004) ve 20 Aralık 2004 itibarıyla BM ECOSOC da resmileşecek.

İlk bakışta gözden kaçabilir ancak arada çok önemli farklar var:
Erkeklerin rolüne değiniliyor. Kadına yönelik Şiddeti sona erdirmek için....
Kadınlar ifadesinin yanına kızlar kelimesi eklendi. Kızlar derken 18 yaşın altındaki kız çocuklarından bahsediliyor.
Belki de en önemli gelişme 3 yıldır hiç bir dökümana girmeyen/giremeyen cinsel haklar ve üreme sağlığı ile ilgili ifade girdi.

Sponsorun açıklamasına gelince.....

Ana sponsor: Birleşmiş Milletlerde kararın masaya yaıtırlmasına liderlik eden ülke anlamındadır.
Ortak sponsor ise kararı benimseyerek eşit katılımcı olmuştur.

Bir önceki mesajda da açıkladığım gibi Türkiye ve İngiltere ana sponsordurlar. Yani kararın masaya yaıtırlmasına liderlik etmişlerdir. 8 İslam Ülkeside eşit katılımcı olarak karara girmiştir.