Mesajı Okuyun
Old 05-12-2011, 18:10   #245
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Üstadım HMK.137. maddeye göre, ön inceleme duruşmasının yapılabilmesinin önkoşulu malumunuz dilekçelerin karşılıklı teati edilmiş olmasıdır.

Dilekçeler teati edilmeden ön inceleme aşamasına geçilmez. Bu durum 1 Ekim'den önce açılan davalar için de sonra açılan davalar için de aynen geçerlidir. (HMK. 448)

P.s.: Sizi anlıyorum. Bu kadar da basit bir hatayı kitap yazan kişi yapmaz diye düşünüp, acaba başka bir şeyi mi anlatmak istedi de yanlış ifade ettiyi arıyorsunuz gibi.



Üstadım, görüş benim olmadığı için sizi tatmin edecek bir açıklama yapamayacağım muhakkak Lakin ben, halen sayın Pekcanıtez'in görüşünü (ve gerekçesini) anlamaya çalışmak gerektiği kanaatindeyim; ancak anladıktan sonra karşıt/yandaş fikir sunulabilir (diğerleri sadece "fikir"dir anlamında). Şimdi izninizle sayın Pekcanıtez'in görüşüne (kendi görüşümle de birleştirebilerek )başka bir açıklama getireceğim:

Hoca ne diyor:
Alıntı:
... 1 Ekim 2011'den önce açılan davalar için belirsiz alacak davası belirsiz alacak davası hükümleri uygulama imkanı bulamayacaktır(1). Ancak kısmi dava açan bir kişi 1 Ekim 2011'den sonra talep sonucunu değiştirerek kısmi davayı belirsiz alacak davasına dönüştürebilir(2).Ancak bilindiği gibi, davacının talep sonucunu değiştirebilmesi ancak karşı tarafın rızası veya ıslah yolu ile mümkün olabilecektir. 1 Ekimden sonra iddia ve savunmanın değiştirilmesi HMK'ya tabi olacağından, talep sonucunun değiştirilmesi için davalının açık rızası gereklidir.(HMK.m.141) Karşı taraf açıkça muvafakat vermezse, bu durumda davacı ıslah yoluna başvurarak talep sonucunu değiştirebilir.(3) "

(1) 1 Ekim 2011'den önce açılan hiçbir dava, HUMK'ta "belirsiz alacak davası" düzenlemesi olmamakla, belirsiz alacak davası değildir. (Katılıyorum )

(2) 1.10.2011'den önce kısmi dava açanların, davalarını belirsiz alacak davasına dönüştürmesi mümkündür. (Katılıyorum )

(3) Bir de şöyle okuyalım (ki sayın Pekcanıtez'in cümlelerinden farkı olmayacak): İddianın ve savunmanın değiştirilmesine ilişkin hususlarda 1.10.2011'den sonra HMK'nın ilgili hükümleri uygulanacağından (HMK m.141); davacının talep sonucunu değiştirmesinin karşı tarafın rızası veya ıslah yoluyla mümkün olabileceği hallerde (yani HMK m.141'de bu duruma gelinen hallerde); karşı taraf açıkça muvafakat vermezse davacı, ancak ıslah yoluna başvurabilir. (Katılıyorum ).

P.S: Sayın Pekcanıtez'in sadece iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağının işlemeye başladığı "an"a dair açıklama yaptığını düşünerek okuyunca, söylediği şey gayet mantıklı olmakla beraber sizin karşı tarafın pek de işine yarayacak birşey değil gibi

Saygılar...