Sayın Gemici,

Görülmekte olan dava haksız rekabet davası, doğru söylüyorsunuz. Davanın gelişen seyrinde marka mevzuatı ve yeni basın yasası hükümleri dava dilekçelerinde yer aldığından Bodrum'daki Asliye Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararı verip Muğla Asliye Hukuk Mahkemesine davayı nakletti.

Bir yıla yakın süre Bodrum Mahkemesinde süren dava boyunca, Bodrum'daki hâkim bizim karşı davamızı ret etmedi ve ihtiyati tedbir uygulamamıştı. Dava Muğla'ya nakil olduğunda üzgünüm ki hâkimin dava dilekçelerini yeterince dikkatle okumadığına kanaat getirdim, haksız çıkmayı yürekten dilerim.

Çünkü bizim bu davayı kaybetmemizden önemlisi, hukuk sistemine olan inancımızın ve güvenimizin azalmasıdır. Dilerim ki hâkim bizim haksız olduğumuz konusunda kendi vicdanında en ufak bir tereddüt yaşamadan bu kararı vermiş olsun. Dosyaların çokluğu ve dilekçelerin uzunluğu ile ilgili bir mazeretin arkasına saklanarak dosyayı iyi inceleyemediğini kimse iddia edemesin.

Belki de bu davayı bir kaç başlıkta ele almak gerekir, bu başlıkların birbiriyle ilgisi ve birbirine önceliğine göre hâkim duruma karar verecektir sanırım.

1) Haksız Rekabet ve ihtiyati tedbir (TTK 56-57-58 maddelerine göre)
2) Mevkute Neşrinin Yasallığı, Mevkute (5680 sayılı Basın Kanunu Madde 8-9-11-14)
3) Marka Mevzuatı
4) Yeni Basın Yasası

Birinci maddeden başlayayım: Haksız Rekabet.

1998 - 1999 yıllarında "Explore Bodrum Life" adlı dergimizi 8 sayı yayınladık. En son sayısı Kasım 1999 da yayınlandı.

Yayınlandığı süre içinde çıkardığımız bir diğer dergimiz olan her ay yayınlanan "Bodrum Magazin" dergimizde mütemadiyen "Bodrum Life" dergimizin reklamları yer aldı. Ayrıca bu dergi o yıllardan başlayarak halen sahibi olduğumuz ve dergi yayınladıkça güncellenen www.bodrumlife.com adlı web sitesinde de içerik olarak yer aldı.

Bu dergiye aldığımız reklamlar için kestiğimiz faturalar mevcut. Garanti Bankası, Kent Bank, Osmanlı Bankası, Hapimag Sea Garden gibi Türkiye çapında büyük firmalardan reklamlar aldık bu dergimize. Yalnızca tek bir sayımıza değil üstelik. Sürekli reklam müşterimiz oldular.

2000 yılında başlayan ekonomik kriz neticesinde biz 2000 yılında dergimizin yayınına ara verdiğimizde İstanbul merkezli davacı firma Bodrum'da ve sanırım İstanbul'da da "Bodrum Life" adıyla dergi yayınlamaya başladı. Üstelik bize daha önce reklam veren firmalardan reklam aldı.

Bizim mevkutemiz "Explore Bodrum Life" idi. Onlar "Bodrum Life" adına mevkute aldılar. Dergimizin başlığında "Bodrum Life" adı önde idi. "Explore" kelimesi küçük bir yazı idi. Bakıldığında okunan "Bodrum Life" idi. Herkes bu adla bu dergiyi tanıdı. Davacı firma bizim ismimizi iltibas yaratacak şekilde "Bodrumlife" olarak kullandı.

Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre Bu haksız rekabet değil midir? İhtiyati tedbir uygulanması gereken biz mi olmalıydık?

Hâkimin neye göre ihtiyati tedbiri bize uyguladığını anlayamıyorum.


İkinci Başlığımız: Mevkute Neşrinin Yasallığı

5680 sayılı Basın Yasası, Madde 14 - "Beyannamenin verildiği tarihten bir sene içinde mevkute neşrolunmaz veyahut neşrolunmaya başladıktan sonra nesrine beş yıl müddetle ara verilirse beyanname hükümsüz kalır ve sağladığı haklar düşer." demektedir.

2003 yılında biz "Bodrum Magazin Bodrum Life" adına yeni mevkute beyannamesi verdik. Mevkute beyannamesi vermek için başvurduğumuz Bodrum Kaymakamlığına dilekçemizde şunu belirttik:
"Daha önce yayınladığımız 'Explore Bodrum Life' ve 'Bodrum Magazin' dergilerimizi 'Bodrum Magazin Bodrum Life' olarak birleştiriyoruz."

2003 yılında eski mevkutelerimizin haklarına hâlâ sahiptik, aradan 5 yıl geçmemişti. Explore Bodrum Life dergisi en son Kasım 1999'da, Bodrum Magazin dergisi ise Ocak 2001 de en son sayılarını yayınlamıştı.

Bir ayrıntı daha var; 2003 yılında "Bodrum Magazin Bodrum Life" mevkute beyannamemizi Mer Medya Yayıncılık Ltd.Şti. adına verdik, yine kendimizin sahibi olduğu Atölye Bodrum Ltd.Şti nden aldığımız mevkute haklarına dayanarak.

Aşağıdaki yasa gereğince:

5680 sayılı Basın Yasasında madde 11: "Mevkute sahibinin hakkını başkasına devri yahut ölümü halinde yeni sahip bir ay içinde yeniden beyanname vermeye mecburdur."

Buraya kadar her şey iyi ve güzel. Ama Muğla Valiliği, bizim 1998 yılında verdiğimiz mevkute beyannamesini bulamadı. Oysa Bodrum’da ki Emniyet Müdürlüğü’nün gelen evrak kayıtlarında tarih ve sayı verilmiş olan, bir mevkutenin içermesi gereken tüm bilgileri içeren mevkute beyannamemiz var, “Explore Bodrum Life” dergisi ile ilgili. Bunu mahkemeye de sunduk. Basın yasasında “mevkute beyannamesi” bir şekle de tabii değil. İçermesi gereken bilgiler sıralanmış. 5680 sayılı Basın Yasası madde 8 ve 9. da ayrıntılı olarak bu durum yazılmış.

Durum bu minvalde iken, davacı tarafın bizim mevkute vermediğimizi ileri sürmesi ve bizi “yasal olmamakla” suçlaması kabul edilebilir mi?

Üstelik bunun haksız rekabetle bağdaşacak bir yanı yok ki? Basın Yasası ayrı, Ticaret Hukuku ayrı.

Bu kadar uzun yazdığım bir yazıyı okumak kolay değil, biliyorum. Zaten her gün böylesi durumlarla karşılaşıyorsunuzdur. O yüzden de yeni basın yasasına gelemeden sözlerimi noktalıyorum, daha fazla sizleri sıkmak istemem.

Saygı ve selamlar

İkbal Çiğdem DAMAR