Mesajı Okuyun
Old 09-12-2004, 23:28   #45
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Kanaatimizce,dava konusu olayda,hukukun üstünlüğünü,insan haklarını savunma ve koruma amacıyla faaliyet gösteren Baro’nun,kadın ayrımcılığını önlemek için çalışan kadın derneklerinin veya bağımsız adalet organı olarak avukat kadınların haklı menfaatlerinin ihlal edildiği ve kamu davasına müdahale açısından CMUK m 365/1 de öngörülen anlamda suçtan zarar görenler olduğu kuşkusuzdur.

Bir iki nokta ilgimi çekiyor:

1- CMUK anlamında suçtan zarar gören kişi aynı zamanda "taraflı"dır. Zira bir suçtan zarar gördüğünü iddia ederek davaya katılan kişinin aynı zamanda davada tartışılan suçun varlığını ve sanığın suçlu olduğunu kabul etmesi gerekir. Zira aksi taktirde suçtan zarar görmüş olması düşünülemez.

Oysa ceza hukukun en temel ilkesi suçu ispatlanıncaya kadar sanığın masum olduğu karinesidir ve bir baronun da bir ceza davasında yargılanan sanığın suçlu olup olmadığını bilmesi düşünülemez. Bu durumda nasıl oluyor da barolar kendileri ile hiç ilgili olmayan bir davada yargılanan bir sanığın suçlu olduğu iddiasına olabiliyorlar? Ya suçlu değilse? Ya şikayetçi yalan söylüyorsa? Ya sanığın cezai ehliyeti yoksa?

Burada denilebilir ki, avukatların zarar gördüğü davalara müdahil olan Barolar için de aynı durum geçerli ve evet benim bu davalar için de düşüncem bu şekilde. Bence Baro bir davaya ancak suçtan fiilen kendisi zarar görmüşse taraf olabilmelidir (örneğin bir baro yönetim kurulu üyesine görevi sırasında bir suç işlenmesi vs.)

2- Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Baronun tek görevi kadın haklarını korumak değildir, görev anlayışı bundan daha geniş olup, genel anlamda hukuk düzenini ve tüm insan haklarını korumayı içerir. Bu durumda eğer Baroların kadın hakları ile ilgili ceza davalarına suçtan zarar gören olarak katılmaları kabul edilebiliyorsa, diğer insan hakları ile ilgili tüm ceza davalarına da katılmaları mantığın bir sonucu değil midir? Mesela bu mantıkla tüm adam öldürme davalarına da baroların müdahil olması gerekir, çünkü "yaşam hakkı"nın ihlali söz konusudur ve kadın haklarını korumak Baronun görevi ise yaşam hakkını korumak daha önemli bir görev olmalıdır.

3- Baro bu görevi yerine getirmek için bu davalara müdahil oluyorsa, Cumhuriyet Savcılığının davadaki fonksiyonu nedir?

4- Bu bilirkişi raporuna imza atan Sayın Bilirkişilerin üçünün birden "kadın olması" tesadüf müdür ve Sayın Bilirkişiler karısı tarafından kasten müessir fiile maaruz kalan bir kocanın açtığı ceza davasına Baronun müdahil olması konusunda da aynı görüşte midirler?