Mesajı Okuyun
Old 17-07-2020, 19:15   #2
Admin

 
Varsayılan

İş akışı genelde şu şekilde:

1- 6306 sayılı yasa gereğince bir kat malikince riskli bina tespit talebinde bulunuluyor. Süreci başlatan kat maliki riskli bina tespit masraflarını kendisi ödüyor (binanın kat sayısına vs. göre değişmekle birlikte genelde 3000-10000TL arası bir masrafı var. Ortada bir yüklenici varsa genelde ödemeyi o yapıyor)

2- Bina için riskli raporu tüm kat maliklerine tebliğ ediliyor, itiraz olursa, itirazın sonuçlanması bekleniyor. İtiraz reddedildiğinde riskli bina raporu kesinleşiyor.


3- Riskli bina raporu kesinleştiğinde belediyeden "MUAFİYET" yazısı alınıyor, bu yazı ile noterde harçlardan muaf olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabiliyor.


4- Riskli bina raporu kesinleştiğinde belediye kat maliklerine 60+30 gün içinde tahliye edilmesi gerektiğine dair tebligatlar gönderiliyor. 90 gün sonrasında binanın elektrik, su, doğalgazı kesiliyor.

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi 3. adımda yapıldığı halde, birinci adımdaki riskli bina tespit talebi binayı "geri dönülemez" yola soktuğundan, birinci adım öncesi müstakbel yüklenici ile genelde -cayma haline cezai şartlar içeren- bir "ön sözleşme" yapılıyor, böylece bina riskli çıktıktan sonra yüklenicinin geri adım atması engelleniyor.

Aynı şekilde kat karşılığı inşaat sözleşmesi aşamasına gelindiğinde yüklenici ile yapılan pazarlıklarda anlaşmazlık ihtimaline karşın, tüm pazarlıklar riskli bina tespitinden önce yapılıyor, imzalanacak sözleşme vs. üzerinde mutabık kalınıyor ve ön protokole ekleniyor. Bağlı bulunduğuz belediye avan proje onayı veren bir belediye ise, yükleniciden birinci adım öncesi avan projeyi de belediyeden geçirmesi istenebiliyor (ve avan proje ön protokole ekleniyor), böylece sonradan metrekare vs. konusunda sürprizler olmuyor.


Ayrıca bkz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...219#post761219