Sevgili meslektaşım;

Öncelikle adli yardım hususuna bir açıklık getirmekte fayda var sanırım. Açılacak dava her ne olursa olsun, bu davanın davacı tarafça adli yardım alınarak açılıyor olması; o dava için öngörülen harcın ne miktarını ne de niteliğini değiştirmeyecektir. Adli yardım ile vatandaş sadece vekalet ücretini ödemiyor. Ancak açılacak dava ile ilgili her türlü harç ve masraf, vatandaşın bizzat kendince karşılanıyor.

Boşanma davaları ile birlikte yada sonrasında açılacak harici davalar ile birlikte maddi ve manevi tazminat talep etme olanağı vardır. Bahsini ettiğiniz tazminat, "katkı payı tazminatı" niteliğinde olduğundan nisbi harca tabidir. Ancak katkı payı tazminatı haricindeki maddi ve manevi tazminat talepleri, boşanma davasının fer'i niteliğinde olduğundan; harca tabi olmayacaktır. Maddi ve manevi tazminat talepleri Türk Medeni Kanununun 174. maddesi ile koruma altına alınmıştır. Yine kanun uyarınca da 174. maddede tanınan haklar, boşanma davasının fer’i niteliğinde olduğundan; harca tabi olmadığı gibi iş bu talepler için istenecek faiz de boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren istenebilecektir.

Boşanma davasına gelince. Boşanma davasında ancak somut ve belli bir tutarda paranın davalıdan tahmiline karar verilmesini isteyebilirsiniz. Ancak iş bu talep edilen paranın verilecek karar neticesi, ödenmesini temin amacıyla, ihtiyati tedbir kararı verilerek, belli bir gayrimenkul kaydı üzerine tedbir konulmasını talep edebilirsiniz. Somut olayda tapuda kayıtlı bir gayrimenkul yok. Bilindiği üzere taşınmaz mallarda mülkiyet ancak ve ancak tescil ile mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla bu şekilde bir ihtiyati tedbir de talep edemeyeceksiniz.

Ancak anladığım kadarıyla, evin bulunduğu arsa davalı adına kayıtlı. Bu arsa üzerindeki eve tescilsiz olduğu için tedbir koyduramazsanız da; arsa üzerine tedbir konulmasını talep edebilirsiniz.