Mesajı Okuyun
Old 02-12-2013, 02:11   #5
hayali

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu İCRA VE İFLAS KANUNU.
Madde 72



Esas No : 2007/13-277
Karar No: 2007/273
Karar Tarihi: 16.05.2007





Taraflar arasındaki menfi tespit, senet iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Keşan 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.10.2005 gün ve 2004/412 E. 2005/345 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 10.7.2006 gün ve 2006/8941 E. 11359 K. sayılı ilamı ile,
(....Davacı, dava dışı Hüseyin Ü...''dan haricen satın aldığı araç karşılığı, adına kayıtlı olan araç ile 8.500.000.000 TL para verdiğini, kendisinin Hüseyin''e verdiği aracın davalıya haricen satıldığını, devir için kendisine başvuran davalıya teminat olarak 11.000.000.000 TL. lik senet verdiğini, ancak kendisine satılan aracın savcılıkça elinden alındığını, davalıda olan aracının kendisine iade edildiğini buna rağmen davalıdaki teminat senedinin verilmediğini ileri sürerek, senedin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aracı dava dışı Hüseyin Ü...''dan satın aldığını, devir için gittiğinde aracın üstünde rehin olduğunu gördüğünü, kayıt maliki olan davalının borcu ödeyip rehni kaldıracağını taahhüt edip teminat olarak 11.000.000.000 TL. lik senedi verdiğini, bilahare davacının kendi aracının elinden alındığını bildirerek kayıt maliki olması nedeniyle satın aldığı aracı elinden aldığını, bu nedenle teminat olarak verilen senedin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının senedi davalıya rızası ile verdiğine dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, karar Dairemizin 11.4.2006 gün 390/5371 sayılı kararı ile onanmış, davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacı ile dava dışı Hüseyin Ü... arasında geçersiz araç satış sozleşmesinin yapıldığı ve davacı tarafından satın alınan aracın bedeli olarak dava dışı Hüseyin Ü...''a verilen aracın da haricen davalıya satıldığı, arac uzerinde rehin olması nedeniyle başvurulan kayıt maliki davacının rehni kaldırıp borcu odeyeceğine ve devri yapacağına ilişkin teminat olarak dava konusu senedı verdiği, davacıya satılan aracın elinden çıkması üzerine da(vacının haricen davalıya satılan aracı geri aldığı tüm dosya içeriği ve tarafların kabulleri ile sabittir.
Davacı ile dava dışı şahıs ve bu şahıs ile davalı arasındaki araç satışları haricen yapıldığı için gerek harici araç satım sözleşmeleri ve gerekse buna dayalı ceza ve teminat niteliğindeki belgeler hukuki sonuç doğurmaz. Geçersiz sözleşmelerde herkes akitinden verdiğini geri isteyebilir.
Davalı davacıdan geçersiz sözleşmeye dayanarak aracın kendisine devrini ve devir için verilen teminat senedinin tahsilini isteyemez. Bu durumda davacı tarafından verilen teminat senedinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece geçersiz sözleşmelere geçerlilik kazandıracak şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki daha önce yapılan temyiz incelemesinde bu hususun zuhulen gözden kaçırılmış olduğu anlaşıldığından davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemiz onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının az yukarıda açıklandığı şekilde bozulmasına karar verilmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu''nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.05.2007 gününde oybirliği ile karar ve





T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi İCRA VE İFLAS KANUNU.
Madde 169



Esas No : 1998/2346
Karar No: 1998/3140
Karar Tarihi: 16.03.1998





DAVA : Yukariba tarih ve numarası yazılı merci kararının muddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye 23.2.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Borçlulardan Petti Gıda San. ve Tic.A.Ş. adına gönderilen 163 örnek ödeme emrinin tebliğ edilemediği görülmektedir. Takibe itiraz hakkı ödeme emrinin tebliği ile başlayacağından henuz itiraz hakkı oluşmayan adı geçen borçlunun başvurusunun bu gerekçe ile reddi gerekirken itirazın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi yasaya uygun bulunmamaktadır.

2- Borçlulardan Pınar Konservecilik A.Ş.nin itirazına gelince, takip dayanağı senedin on yuzunde "Bedeli teminat ahzolunmuştur" ibaresi tek başına senedin teminat için verildiğini ve kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konulamayacağını gostermez. Ayrıca senedin hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu hususunun bir başka deyişle karşılıklı edimleri içeren bir sozlesmenin teminatı için verildigi konusunun yazılı belge ile kanıtlanması gereklidir. Mevcudiyeti cekisme konusu yapılmayan 23.6.1997 tarihlı "Borcu Kabul ve Taksitlendirme Protokolu" baslıklı belgenin incelenmesinde senetlerin mevcut bir borç için verildiği yazılı olup, teminat olduğu hususunda takibi engelleyici nitelikte bir ibare yoktur. Senetlerin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla düzenlendiği görülmektedir. Bu durumda adı geçen borçlu itirazının asıl alacak yonünden reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.

Ancak, 23.6.1997 tarihli protokolde sadece belirlenen borcun üstlenildigi tesbit edilmekle gecikme zammı ve buna isabet eden KDV.nin alacaklı tarafından talep edilmesi mümkun bulunmamakla beraber, borclu ıtirazında yıllık %64 oranında faiz istenebileceğini beyan ve kabul etmiş olduğundan, bu orana isabet eden miktarın saptanarak fazlasının iptaline karar verilmesi gerekirken tamamının iptali de yasaya uygun bulunmamıştır.

SONUÇ : . Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, borçlulardan Petti Gıda San. ve Tic.A.Ş. yönünden yukarıda 1 nolu bendde yazılı nedenlerle, diğer borçlu Pınar Konservecilik A.Ş. yönünden ise 2 nolu bendde yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.