Mesajı Okuyun
Old 29-01-2015, 17:57   #21
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/8085
K. 2014/19072
T. 1.10.2014

• BOZDURULARAK HARCANAN ZİYNET EŞYALARININ İADESİ ( Eşyaların Kadının Rızası İle İadesi İstenmeksizin Kocaya Verildiğini Kocanın İspatlaması Gerektiği - Koca Bu Durumu İspatlayamadığından Ziynet Eşyalarının Davacı Kadına İadesine Karar Verileceği )

• ZİYNET EŞYALARININ KADININ RIZASI İLE VERİLDİĞİ HUSUSUNUN İSPATI ( Eşyaların Kadının Rızası İle İadesi İstenmeksizin Kocaya Verildiğini Kocanın İspatlaması Gerektiği - Koca Bu Durumu İspatlayamadığından Kadının Ziynet Eşyalarının İadesi Talebinin Kabul Edileceği )
• EVLİLİK SIRASINDA KADINA TAKILAN ZİYNET EŞYALARININ KİŞİSEL MAL SAYILMASI ( Ziynet Eşyaları Kim Tarafından Alınmış Olursa Olsun Kadına Bağışlanmış Sayılacağı ve Kadının Kişisel Malı Sayılacağı - Eşyaların Kadının Rızası İle İadesi İstenmeksizin Kocaya Verildiğini Kocanın İspatlaması Gerektiği )

• YARGILAMA GİDERLERİNİN MİKTARININ BELİRTİLMESİ ( Ziynet Eşyası Alacağı Talebi - Yargılama Giderinin Davalıdan Tahsiline Karar Verildiği/Hükümde Yargılama Gideri Miktarının Belirtileceği )
4721/m. 4, 174, 220
6098/m. 50, 52
6100/m. 332/2
ÖZET : Davacı kadın dava konusu yaptığı ziynetlerin, eşi tarafından rızası dışında bozdurulmak amacıyla kendisinden alındığını belirterek ziynetlerin bedelinin tahsilini istemiştir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.

Kadının rızası ile iadesi istenmeksizin bozdurulmak üzere ziynet eşyalarının kocaya verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Koca da bu durumu ispat edemediğinden, bozdurulan ziynet eşyalarını davacı kadına iade ile mükelleftir. Davacının bozdurularak harcanan ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verildiği halde, hükümde yargılama gideri miktarının belirtilmemesi doğru olmamıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ( kadın ) tarafından; yoksulluk nafakasının miktarı, gelecek yıllardaki artışa karar verilmemesi, tazminatların miktarı, çeyiz ve ziynet alacağı ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı ( kadın )'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- )Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı ( kadın ) yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

3- )Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı ( kadın ) yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ( TMK md. 174/1 ) ve manevi ( TMK md. 174/2 ) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

4- )Davacı ( kadın ) dava konusu yaptığı ziynetlerin, eşi tarafından rızası dışında bozdurulmak amacıyla kendisinden alındığını belirterek ziynetlerin bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı ( koca ) ise ziynetlerin eşinin isteği ve bilgisi dahilinde bozdurularak ortak ikametgah oluşturmak için ev kiralama ve elektronik eşyalara harcandığını iddia etmiştir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda ise, kadının rızası ile iadesi istenmeksizin bozdurulmak üzere ziynet eşyalarının kocaya verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini koca ispatlamak zorunda olup, koca bu durumu ispat edemediğinden, bozdurulan ziynet eşyalarını davacı ( kadın )'a iade ile mükelleftir. O halde, davacı tarafından talep edilen, bozdurularak harcanan ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

5- )Mahkemece davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verildiği halde, hükümde yargılama gideri miktarının belirtilmemesi doğru olmamıştır. ( HMK md. 332/2 ).

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4 ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, 01.10.2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı