Mesajı Okuyun
Old 05-08-2017, 21:56   #10
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Velayet davaları kamu düzenini ilgilendiren davalardır ve resen araştırma ilkesi geçerlidir. Taraflar her aşamada delil sunabilir ve hakim de resen delil toplayabilir...:
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
20.01.2012,*Üsküdar 3. Aile Mahkemesi
Karar No:2013/8623 Esas No:2012/17656
* * *

MAHKEMESİ :Üsküdar 3. Aile Mahkemesi
TARİHİ :20.01.2012
NUMARASI :Esas no:2010/475 Karar no:2012/22

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dava velayetin değiştirilmesi davası olup bu davalar kamu düzenine ilişkin olduğundan "re'sen araştırma ilkesi" geçerlidir. Davacı herhangi bir delil bildirmemiş ise de; mahkemece alınan uzman raporu ve Erenköy Devlet Hastanesince düzenlenen heyet raporunda davalıda remisyon halinde olan şizoaffektif bozukluk hastalığı olduğu ve çocukların anne yanında kalmasının daha uygun olacağının bildirildiği görülmektedir. Ayrıca idrak çağında olmaları nedeniyle velayetleri hakkındaki ifade ettikleri görüşlerine önem verilmesi gereken (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 3-6) müşterek çocuklar da babalarından şiddet gördüklerini ifade ederek, anneleriyle kalmak istediklerini uzmana bildirmişlerdir. Velayetin düzenlenmesinde ana/baba yararı ile çocuğun çıkarı çatıştığında çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Üstün yararları gerektirmediği takdirde, kardeşlerin birbirinden ayrılmaması da esastır. Toplanan delillerle, çocukların velayet düzenlemesindeki üstün yararının annenin velayetine bırakılmaları olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; velayetin değiştirilmesi koşulları oluştuğu halde; buna yönelik talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Velayet kendine verilmeyen eş, ortak çocukla kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir (TMK md. 182/1, 323). Babanın mevcut rahatsızlığının kişisel ilişki düzenlemesine engel bir sonuca yol açıp açmayacağının araştırılması için, mahkeme nezdindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun md. 5) rapor/görüş alınarak karar verilmesi mümkün iken, somut olay da gerekmediği halde, bu konuda Adli Tıp Kurumundan rapor istenmesi ve buna ilişkin giderleri yatırması konusunda da davacının zorlanması da doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2013 (Per.)