Mesajı Okuyun
Old 23-11-2012, 14:08   #100
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Müvekkilin de için de olduğu bir kısım mirasçıya arazi vasfında bir taşınmaz intikal etmiştir. Sonrasında yapılan 18. madde uygulaması ile bu taşınmaz 3 parçaya bölünmüş; yerleri kaydırılmıştır. 2 parça sanayi sitesi alanında 100 metrekare arsa vasfındadır. 3. parça ise yaklaşık 6.000 metrekare olup; tarla vasfında görünmektedir. Bu alanı kapsayan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararına göre bu parsel 3. derece doğal sit alanı içerisindedir.

Müvekkil şahsı adına bu parselin konut amaçlı kullanıma açılması talebiyle belediyeye başvurmuştur. Belediye Meclis Kararı uyarınca; öncelikle 1/25.000 ölçekli Revizyon Çevre Düzeni planı yapılacağı; ardından Koruma Amaçlı İmar Planı yapılacağı ve bu talebin de o zaman değerlendirileceği cevabı verilmiştir.

Müvekkil aradan süre geçtikten sonra tekrar Belediyeye başvurmuştur. Belediye cevap yazısında ilgili meclis kararını göndermiş; ve "644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili hükümleri gereği hazırlanacak teklif dosyanızın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na tarafınızdan sunulması gerekmektedir." denilmektedir.

Ekinde gönderilen Meclis Kararı içeriğinde; söz konusu parselin hali hazırda sosyal tesis alanı, park ve yola tesadüf ettiğinden bahsedilmekte; Alt Ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planları 2. ve 3. etap çalışmalarına başlanmış olduğu; konunun yüklenici firma Plan Müellifine iletilmesi; ayrıca Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmeliğin 7. maddesi uyarınca teklif dosyasının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne sunulmasına karar verildiği görülmektedir.

Ayrıca bahsi geçen parselin yaklaşık 800 metrekarelik bir kısmı fiilen parke döşenmiş ve araç ve yaya yolu olarak kullanılmaktadır.

Müvekkil üzerinden değil ama; diğer bir mirasçı yani daha önce idareyle hiçbir şekilde iletişime geçmemiş bir mirasçı üzerinden izlemeyi planladığım yol uyarınca; mirasçı söz konusu parselin imar durumunu Belediye'den sorsa; verilecek yanıt üzerine imar durumundan haberdar olduğundan bahisle işbu imar planının iptali için dava açılsa diye düşünüyorum. Fikrimi katileştirmek amacıyla, açıkçası neredeyse hiç bilgi sahibi olmadığım konuyla ilgili araştırma yapıyorum. Sizlerin tavsiyesi ne yönde olur?

Acaba direk tüm taşınmazı kapsar şekilde Bedelin Tahsilini talep edeceğimiz bir dava mı açalım? Söz konusu taşınmaz eğer konut yada yakın civarı gibi sanayi sitesi alanı içerisinde olacak olsa ciddi bir maddi değere sahip. Bedelin Tahsilini talep edecek olsak; bu durumdan zararlı çıkılma ihtimali de var. Ne önerirsiniz? Vereceğiniz yanıtlar için şimdiden teşekkürler..