Marka ve Patent vekilliği üzerine Saygıdeğer Abdullah Fethi KÜÇÜKTEPE'YE Türkiye deki patent vekilliği ile ilgili özel mesajda bir soru sormuştum, kendilerine buradan çok teşekkür ediyor, herkesin bilgisine ihtiyacı olabilecek bu değerli bilgileri mesajdan alıntı yaparak sunuyorum. Sayın KÜÇÜKTEPE bu alıntıyı yayınlarken sizden izin almadığım için özür dilerim ancak değerli tecrübelerinizden tek başıma sahip olarak bencillik göstermek istemedim. Saygılar sunuyorum...

Alıntı: Marka&Patent Vekilliği Mesleği konusu -------------------------------------------------------------------------------- Sn. Selim bey, Marka & Patent Vekilliği, malum olduğu üzere TPE.’nün sınavı kazanılarak ve daha sonra orada vekillik siciline kayıt olunarak yürütülen bir hizmet dalı. Bununla ilgili geçmişten gelen bir çevre yok ise o çevreyi ancak reklam, tanıtım ve diyalog yolu ile edinmek mümkün. Bu da zaman alacak ve belli bir plana göre yapılacak etkinliklerden sonra oluşacak güven ortamı ile de alakalı elbette. Güven önemli çünkü ortada elle tutulur bir ürün yok. Mükellefin işi yapıp yapmayacağınıza dair duyacağı güven ya o kişiyi tanıyan birisinin tavsiyesi ile veya kişisel gayretle oluşabilir. Bu mesleği sadece Marka&Patent vekili olarak yürütmek mümkün. Bizlerin yaptığı gibi. Ancak hem hukukçu olmak ve hem de bu sahada koşturmak için hem ekip oluşturmak gerekiyor hm de ayrı bir tarz ile konuya yaklaşmak lazım. Bir defa bu sahayı ihtisas olarak benimsemek gerek. Yani hassaten Sınai Mülkiyet Hakları üzerine yoğunlaşmanız lazım. Her ikisini birden yürüten meslektaşlarınızı da biliyorum. Fakat bir saha hep ağır basıyor. Örneğin Tayfun Y. bey “bilirkişilik” üzerine çalışıyor. Bülent K. bey, dış ülkeler ve patent üzerine yoğunlaşmış durumda. Fatih T. her ikisini de yapmaya çalışıyor. Bu tamamen sizin niyet ve hedef olarak çalışma sahanızı seçmenize bağlı bir faaliyet. Şimdilik bu kısa bilgiyi vermekle yetiniyorum. Görüşmek dileği ile slm. Fethi KÜÇÜKTEPE