Mesajı Okuyun
Old 08-09-2003, 16:58   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Karaca,

Bedenin aşağılanması Uzak Doğu felsefelerinde de yer almış çok eski bir tezdir. Uygar insanların bu teze itibar etmemesi gerekir.
Beden beş duyusu ile yaşamın tadını bize aktarır. Bedenin isteklerine karşı gelmek doğaya ve yaşama karşı gelmektir.

Bedenin isteklerini yerine getirmek özgürlüğün ta kendisidir. Bizi özgürlükten alıkoyan bedenimiz değil, aklımızdır. O kıt aklımızla doğanın yaşamımıza sunduğu zengin kaynakları kurutuyoruz.

Özgürlükler bedenin zincire vurulması ile değil, aklın toplum kurallarına zincirlenmesi ile kısıtlanıyor: Akıl bedenin hizmetinde olacağına (seneca'nın deyimi ile bedenin esiri olacağına), beden aklın esiri oluyor ki akıl zaten toplumun esiri olmuş durumda. Zavallı bedenlerimiz esirin esiri...

Hangimiz bedeninin asgari isteklerini karşıladı ki? Hangimiz bedenini yeterince şımarttı ki? Toplum, kendi yamuk varlığını sürdürebilmek için aklımızı aldı, Seneca 'ya verdi. Seneca bizim adımıza konuşmuyor, yamuk toplumun adına konuşuyor. Geçmişin ve zamanın toplumu ise özgürlüklerin baş düşmanıdır.

Gelecekte bireylerini özgür bırakacak ve mutlu kılacak bir toplum modeli kurulması dileklerimle konuyu açtığınız için teşekkürlerimi sunarım.

Saygılarımla

Bir Dost