Mesajı Okuyun
Old 03-11-2008, 14:17   #15
Sadık Toprak

 
Varsayılan HMUK'u esas almak gerekir.

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
Temyiz harcı eksikse temyiz edene süre verilip harcın tamamlattırılması gerekir. Halen uygulanan 434 üncü madde metni açıktır:

“MADDE 434 - (Değişik: 2494 - 16.7.1981) Temyiz dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse o mahkemece temyiz defterine kaydolunur ve temyiz edene ücretsiz bir alındı kâğıdı verilir.
Temyiz isteği, harca tâbi değilse dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği harca tâbi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır.
Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hâkim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432 nci maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.”


Aşağıdaki maddeler nedeniyle bu dilekçenin temyiz dilekçesi sayılabileceğini düşünüyorum:

“Temyiz dilekçesi
MADDE 430.- (Yeniden Düzenleme: 5236 - 26.9.2004 / m.16 - Yürürlük m.22) Temyiz, dilekçeyle yapılır ve dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir.
Temyiz dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
1. Temyiz eden ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı ve adresleri.
2. Bunların varsa yasal temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.
3. Temyiz edilen kararın hangi bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinden verilmiş olduğu, tarihi ve sayısı.
4. Yargıtayın bozma kararı üzerine, bozmaya uygun olarak ilk derece mahkemesince verilen yeni kararın veya direnme kararına karşı temyizde direnme kararının, hangi mahkemeye ait olduğu, tarihi ve sayısı.
5. İlamın temyiz edene tebliğ edildiği tarih.
6. Kararın özeti.
7. Temyiz sebepleri ve gerekçesi.
8. Duruşma istenmesi halinde bu istek.
9. Temyiz edenin veya varsa yasal temsilci yahut vekilinin imzası.
Temyiz dilekçesi, temyiz edenin kimliği ve imzasıyla temyiz olunan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması halinde, diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır. “

“Temyiz incelemesi ve duruşma
MADDE 435.- (Yeniden Düzenleme: 5236 - 26.9.2004 / m.16 - Yürürlük m.22) Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir.
Yargıtay temyiz incelemesini dosya üzerinde yapar. Ancak, tüzel kişiliğin feshine veya genel kurul kararlarının iptaline, evlenmenin butlanına veya iptaline, boşanma veya ayrılığa, velayete, soybağına ve kısıtlamaya ilişkin davalarla miktar veya değeri onmilyar (*) lirayı aşan alacak ve ayın davalarında taraflardan biri temyiz veya cevap dilekçesinde duruşma yapılmasını istemiş ise, Yargıtayca bir gün belli edilerek taraflara usulen çağrı kağıdı gönderilir. Tebliğ tarihi ile duruşma günü arasında en az onbeş gün bulunması gerekir; taraflar gelmişlerse bu süreye bakılmaz. Tebligat gideri verilmemişse duruşma istemi dikkate alınmaz. Duruşma giderinin eksik ödenmiş olduğu anlaşılırsa, dairenin başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde duruşma isteminden vazgeçilmiş sayılacağı, duruşma isteyene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde giderler tamamlanmadığı takdirde, Yargıtay incelemesini dosya üzerinde yapar.
Onmilyar (*) liralık duruşma sınırının belirlenmesinde 428 inci maddenin ikinci fıkrası kıyas yoluyla uygulanır.”
Kaldı ki, süre tutum dilekçeleri gerekçesiz temyizin en tipik örneğidir. Bir kez sğre tutum verdikten sonra gerekçelerinizi açıklayan dilekçeyi dosyaya sunmasanız dahi Yargıtay dosyayı inceleyecektir.

Kanımca yerel mahkeme, hak arama özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde davranmamalı, bu dilekçenin harcını tamamlattırarak dosyayı Yargıtay’a göndermelidir. Kişi, besbelli ki, yerel mahkeme kararının Yargıtay denetiminden geçmesini murad etmiştir. "Onama istiyorum" talebinin bu şekilde yorumlanmasının Anayasa'ya da uygun olacağını düşünüyorum.

Saygılar.

Sayın Işıl Yılmaz,

Temyize başvurmanın kural ve esaslarını belirleyen hükümleri HMUK 430. maddeyi belirterek isabetli bir yöntem izlemişsiniz. Maddenin 7. fıkrası temyiz dilekçesinin temyiz nedeninin sebep ve gerekçelerini, 9. fıkrası da dilekçenin temyiz edilen kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşımasını öngörmüştür.

Sözkonusu dilekçede ise, bu hususlara hiçbir şekilde yer verilmemiştir. Dilekçenin, temyiz dilekçesi olarak kabul edilmemesi gerekir. Sayın Mehmet Ali'nin belirttiği dilekçede, 430'un önemli hükümlerinin ihlal edildiği açıktır. Kanımca hukuk etiğine uygun olmayan bir yazımla, hukukçu bir arkadaşın bu hususları bilmediği varsayımıyla düşünmemiz de bana pek olası gelmemektedir. Bu nedenle, konunun Anayasa'nın tanıdığı haklarla herhangi bir bağlantısının da olamıyacağını düşünüyorum.

Saygılarımla.