Mesajı Okuyun
Old 28-06-2008, 15:16   #20
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
...
Takım oyunu tarafların eşitliği halinde söz konusu olur, yani karşılıklı beklentiler karşılıklı dile getirilebildiği ve adilane eşitlikte iki yanın beklentileri uyum sağladığı müddetçe sürer. Beklentiler karşılanmıyorsa, yuvadan uçarsınız, oyunu terkedersiniz, kalarak yakınmaya devam etmezsiniz, bu şartlarda kalmayı ya da kalarak yakınmayı tercih ederseniz, bu da yanlış olur.

Saygılarımla...


Sayın Balku,

Yukarıdaki mesajımdan, "Ya sev, ta terket" yargısına nasıl vardınız, bilemedim. "Ya sev, ya terket" değil, "Sevmiyor, sevemiyorsan terket", yani beklentiler karşılanmıyorsa, talepler karşılıksız ve nalıncı keseri misali kalıyorsa.

Üstelik, Avukatlık mesleği naçar, öksüz, çaresiz, bir başka avukatın otoritesi doğrultusunda şekillenmeye mahkum bir meslek mi? Siz birlikte çalışan avukatları bu profilde mi izliyorsunuz: Patronlar ve işçiler...? Ki neredeyse "Ayaklanın, sendikalaşın, sömürüye dur deyin işçi avukatlarrr!" söylemine doğru yolculuğa çıkmışsınız..

Avukatlık mesleğinin en belirgin özelliği, "Bağımsızlığı" dır. Ben sigortalı çalışma düzenini, meslekte uçma yetisinin kazanılmasıyla paralel düşünürüm. Birlikte çalışma arzusu, uçma yetisi kazanıldığında da devam ediyorsa (Bu önemli bir ölçüt), öncesinde olduğu gibi sonrasında da birlikte çalışmaya dair karşılıklı beklentiler , karşılıklı konuşulur. Taraflar sürprizlerle karşılaşmazlar. Vadelere yayıla karşılıklı konuşmalarda, her iki yan da birlikte çalışma arzusunun beklentileriyle uyumlu olduğu düşüncesinde uzlaşmakta iseler, çalışmaya devam ederler. Ortada bir sömürü düzeni varsa, sömürü düzeni bulunan yerden arkanıza bakmadan kaçılmalıdır, çünkü kaybedilen zamanın telafisi uzun sürer. Bir önceki mesajımda, staj sonrası süreçte yaşadığım kendime ait örnekle, durumu yaşanmışlığı ve olanca samimiyetiyle örnekledim sanıyorum.

Bir yanlışlık varsa, o da sui generisliği nedeniyle tanımlanması, çerçevesi çizilmekte zorlanılan, Avukat-Bağlı Avukat ilişkisinin tarafların karşılıklı iyiniyetine terkedilmiş olmasındandır. Bu konuda Barolar Birliğinin alt sınır saptaması ve alt sınırın altında yapılan anlaşmalara yönelik müeyyideler getirmesi yerinde olacaktır. Ama bunun yanında, bağlı çalışan avukatı, birlikte çalıştığı avukata karşı ayaklanmaya teşvik edici ve işçi statüsüne indirgeyen söyleminizden asıl yarayı alacak olan, yine bağlı avukattan başkası olmayacaktır.

Siz kölelik alt bilincini aşılayarak iyileştirilmiş köle düzenini, bense özgürlük bilincini ve Avukat duruşunu benimsetmeye çalışıyorum. Fark bu.

Saygılarımla...