Mesajı Okuyun
Old 18-05-2008, 10:10   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın Konuk,

Eşler evlilik birliği devam ettiği sürece birbirine sadık olmak, yardımcı olmak ve ayrı yaşamak için bir neden yoksa birlikte yaşamakla yükümlüdürler. Eşlerden birinin ortak yaşam nedeniyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya aile huzuru tehlike altındaysa ayrı yaşama hakkına sahiptir. Ancak bu durumda dahi sadakat yükümlülüğü sürer ve buna aykırı davranmak boşanma davası için ayrı bir neden ve kusurlu davranıştır. Belirtmek gerekir ki zina Türk Ceza Kanunu'na göre suç değildir, sadece boşanma nedenidir.

Eşinizin aile birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmemesi ve sürekli alkol kullanarak size zarar vermesi yine eşinizin kusurunu gösteren bir durumdur. Bu durumu tanık ve diğer kanıtlarla kanıtlamanız gerekir.

Eğer eşiniz alkol veya başka bir nedenle size veya varsa çocuklarınıza şiddet eyleminde bulunuyorsa 4320 Sayılı Yasaya dayanarak korunma kararı alınmasını, ortak konutun sizin barınmanıza özgülenmesini isteyebilirsiniz.

Boşanma davanızın daha önce sona ermesi için davanızı kanıtlamanız gerekmektedir. Bu nedenle kanıtlarınızı sunabilecek duruma gelmelisiniz. Eğer eşinizle anlaşmalı olarak boşanmayı kabul ederseniz dava uzamadan sona erer. Bu takdirde aranızda yapacağınız boşanma protokolünde nafaka, tazminat, velayet, ev eşyalarının ve birlikte edindiğiniz malların paylaşımı konusunda anlaşmış olmanız gerekmektedir.

Boşanma davanızın yargılaması süresince ve diğer haklarınızı ileri sürerken bir avukattan yardım almanızı, mali gücünüz elvermiyorsa bulunduğunuz yerdeki baro adli yardım birimine başvurmanızı öneriyorum.