Mesajı Okuyun
Old 02-08-2013, 15:09   #18
olgu

 
Varsayılan

Kararın son kısımında dosya üzerinden verilen kararlarda da vekalet ücreti olması gerektiğini açık olarak yazıyor.

Ancak önceki mesajlarda belirttiğim gibi, her icra şikayetinde vekalet ücreti doğmaz, tamamen icra memuru işlemini şikayet ediyorsanız vekalet ücreti doğmuyor, ancak karşı tarafın talebi sonucu gerçekleştirilen bir işlemi şikayet ediyorsanız vekalet ücreti doğuyor.
Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/8286
K. 2011/25226
T. 29.11.2011
• FUZULİ İŞGAL NEDENİYLE ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Taşınmazın Aynı İhtilaflı Olmadığından İlamın İnfazı İçin Kesinleşmesinin Gerekmediği)
• TAŞINMAZIN AYNININ İHTİLAFLI OLMAMASI ( Fuzuli İşgal Nedenine Dayalı Olarak Borçluların Taşınmaza El Atmalarının Önlenmesi ve Ecrimisil - İlamın İnfazı İçin Kesinleşmesinin Gerekmediği)
• ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL ( Taşınmazın Aynı İhtilaflı Olmadığından İlamın İnfazı İçin Kesinleşmesinin Gerekmediği)
4721/m.683
1086/m.443/4
ÖZET : Somut olayda takip konusu ilamın incelenmesinde; fuzuli işgal nedenine dayalı olarak borçluların taşınmaza el atmalarının önlenmesine ve ecrimisile hükmedilmesinin talep edildiği, mahkemece de talep gibi karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmez. O halde istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği düşünüldü:
KARAR : H.U.M.K.nun 443/4. maddesi gereğince taşınmaza ve buna dair aynı haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Buna karşılık taşınmazın aynına dair olmayan ( taşınmaz üzerindeki kişisel "şahsi" haklara yönelik) ilamların, icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek yoktur ( Prof Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku 3. Cilt sahife 2212).
Somut olayda takip konusu ilamın incelenmesinde; fuzuli işgal nedenine dayalı olarak borçluların taşınmaza el atmalarının önlenmesine ve ecrimisile hükmedilmesinin talep edildiği, mahkemece de talep gibi karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmez. ( Prof Dr. Baki Kuru a, g.e, sahife 2187). O halde istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.
Kabule göre de borçlu icra mahkemesine başvurusunda anılan sebeplerle icra emrinin iptalini talep ettiği halde, mahkemece talep aşılmak suretiyle takibin iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, 3.12.2010 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan 2011 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi' ne göre icra mahkemelerinde duruşmasız işler için 200 TL vekalet ücreti öngörüldüğü halde, somut olayda mahkemece evrak üzerinden karar verilmesine rağmen duruşmalı işler için geçerli olan 360 TL vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366. ve H.U.M.K. 428 inci maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA), 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.