Mesajı Okuyun
Old 24-02-2011, 23:26   #25
mnguckaya

 
Varsayılan

Gerek velayet, gerekse şahsi münasebet hususunun, anlaşma protokolünde düzenlenmesinin daha uygun olacağını düşünüyorum. Böylelikle ebeveyn ile çocuk arasında daha geniş bir ilişki kurulması sağlanmış olur.
Taraflar karşılıklı olarak anlaşarak çocukla kurulacak ilişkinin kapsamını daha geniş tutabilirler.

Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için tarafların her konuda anlaşmaları gereklidir.




Antalya, 19.02.2002



B O Ş A N M A A N L A Ş M A S I

Taraflar; İsmail ve Ayşe’den olma 15.08.19.… doğumlu Mehmet ……… ile Necati ve Safiye’den olma 16.02.19…. doğumlu Dilek ….., aralarında mevcut bulunan evliliği sona erdirmek için, açılacak boşanma davasına esas olmak üzere ve aşağıdaki şekilde, Medeni Kanun’un, 166/3 maddesi uyarınca anlaşmışlardır.
1- Taraflar, boşanma kararı verildikten sonra, müşterek çocukları 01.07.1996 doğumlu Buse’nin velayetinin, Dilek ……..’da kalmasını kabul etmişlerdir. Mehmet …….., boşanma kararının kesinleşmesinden sonra, müşterek çocukları Buse için iştirak nafakası olarak, “15 Ağustos 2002” dahil olmak üzere her ayın 15’inde, 60.000.000.-TL’sı (Altmış milyon lira), “15 Ağustos 2002”den sonra her ayın 15’inde 100.000.000.-TL’sını (Yüz milyon lira), “Dilek …….” tarafından gösterilecek bir banka hesabına ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.
Taraflar müşterek çocuk Buse’nin, baba Mehmet ……. ile şahsi münasebet sağlaması konusunda karşılıklı olarak anlaşmışlardır. Şöyle ki ;
“Hafta içinde, gündüz saatlerinde, (sabah saat 8:00 ile akşam 20:00 saatleri arasındaki bir zamanda) baba Mehmet …….., müşterek çocuk Buse’yi kreşte, okulda yada başka yerde makul süreyle (1-2 saat gibi) görebilir. Bu durumda müşterek çocuk Buse, hafta içi akşamları annesi Dilek ………..’ın yanında kalacaktır. Hafta sonları ise, Cuma günü kreş veya okul çıkışından başlamak üzere, Pazartesi günü kreş veya okul saatine kadar müşterek çocuk Buse, geceli–gündüzlü ve kesintisiz olmak üzere baba Mehmet …….’ın yanında kalacaktır. Dini bayramlarda arefe günü akşamından başlamak üzere, bayramın ikinci günü öğle saatlerine kadar geceli–gündüzlü ve kesintisiz olarak müşterek çocuk Buse, baba Mehmet ……..’ın yanında kalacaktır.
2- Taraflar, yukarıda zikredilen iştirak nafakası dışında, karşılıklı olarak birbirlerinden hiçbir şekilde maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ile ücreti vekalet gibi masrafları talep etmeyeceklerdir. Taraflar bu konuda birbirlerini ibra etmişlerdir.
3- Boşanma davasının açıldığı tarihe kadar, karı ve kocanın üzerinde tapulu mülk olarak gözüken taşınmaz mallar kimin adına kayıtlı ise boşanmadan sonra da onun üzerinde kalmaya devam edecektir. Taraflar bu yüzden birbirlerinden başkaca bir talepte bulunmayacaklardır.
4- Taraflar, evlilik birliği içinde müşterek kullandıkları “televizyon, buzdolabı, müzik seti” gibi beyaz eşyaları ile şahsi eşyalarını ve evlilikten önce ve evlilik birliği sırasında edinilen tüm ziynet eşyalarını geri almışlardır. Taraflar boşanmadan sonra, evlilik birliğine ilişkin menkul mallar konusunda hiçbir hak talebinde bulunmayacaklarını, şimdiden kabul ve taahhüt ederler.
5- Yargıç tarafından boşanma kararı verilmesi halinde, her iki taraf veya vekilleri, mahkemeye temyizden vazgeçtiklerine dair dilekçe vererek, boşanma kararını kesinleştireceklerdir.

Beş maddeden ibaret olan bu boşanma anlaşması, 19 Şubat 2002 Salı günü, Dilek ……… ve Dilek ……….. vekili Av. Rahmi ……… ile Mehmet ……… ve Mehmet …… vekili Av. M. Nehir GÜÇKAYA da olduğu halde, taraflar ve vekillerince başkaca bir istek ve talep olmadığından, okunup kabul edilerek imza edilmiştir. 19.02.2002



DAVACI DAVALI


DAVACI VEKİLİ DAVALI VEKİLİ