Mesajı Okuyun
Old 23-02-2009, 09:11   #2
m_argun

 
Varsayılan

Merhabalar Sayın Avukatım,

İlk sorunuz için tam tersi olsa, yani itirazın iptali sürerken menfi tespit açmış olsanız hukuki yarar yokluğundan reddi gerekebilir. Ancak şu durumda reddi gerekmez, çünkü itirazın kaldırılması davası da açılabilir veya hiç açılmayabilir. Hukuki yararınız olduğu kanaatindeyim.


İkinci sorunuza gelince neden olmasın, Menfi tespit ve istirdat davası istediğiniz sonuca sizi götürecektir.

Bu arada bende bir bankanın avukatıyım, kişiler kefil olduklarını zannederken kendilerine ÜYENİN FİİLİNİ TAAHHÜT SÖZLEŞMESİ imzalatılıyor. Kefaletten farkı ise limit artırımları kefilin durumunu ağırlaştırıcı olduğundan kefili bağlamazken, garantörü bağlıyor, Kefaletten tekeffül edilen miktar belirlenmeliyken garanti sözleşmesinde bu yok. Dosyayı isterseniz bu bilgiler ışığında tekrar inceleyin. Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/10019

K. 2003/6865

T. 26.6.2003

İTİRAZIN İPTALİ ( Menfi Tespit Davasında İleri Sürülen İddialar İtirazın İptali Davasında Savunma Sebebi Olarak İleri Sürülebileceğinden Borçlunun Menfi Tespit Davası Açmakta Hukuki Yararı Bulunmadığı )

• HUKUKİ YARAR ( Menfi Tespit Davasında İleri Sürülen İddialar İtirazın İptali Davasında Savunma Sebebi Olarak İleri Sürülebileceğinden Borçlunun Menfi Tespit Davası Açmakta Hukuki Yararı Bulunmadığı )

• MENFİ TESPİT DAVASI ( İleri Sürülen İddialar İtirazın İptali Davasında Savunma Sebebi Olarak İleri Sürülebileceğinden Borçlunun Bu Davayı Açmakta Hukuki Yararı Bulunmadığı )

2004/m.72

ÖZET : Davalı banka tarafından davacı aleyhine başlatılan ilamsız takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı daha sonra davalı bankaya kredi ilişkisinden dolayı borçlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Menfi tespit davasında ileri sürülen iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece bu yön gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.Erhan Damgacı gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı Nuri Bağlı arasında 31.12.1997 tarihli kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin 1.000.000.000.- limitli bu sözleşmeye kefil olduğunu, bankanın daha sonra kredi limitini 10.000.000.000.-TL yazarak takibe koyduğunu, banka görevlilerinin birinci sözleşmenin eksik ve yanlış yapıldığını belirterek yeni bir sözleşmesi imzalattığını, davalının haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya 1.000.000.000.-TL haricinde borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın davacı aleyhine başlattığı takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığını, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı bankanın davacı aleyhine başlattığı ilamsız takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptali davasından sonra menfi tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı mahkemece temyiz edilmiştir.
Davalı banka tarafından davacı aleyhine başlatılan ilamsız takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı daha sonra davalı bankaya kredi ilişkisinden dolayı borçlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Menfi tespit davasında ileri sürülen iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece bu yön gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına 26.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx