Mesajı Okuyun
Old 29-04-2007, 12:25   #2
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

1475 Sayılı yasada, ücret, hafta tatili, fazla çalışma ücreti ve yıllık izin ücretinin işverence ödenmesi gereken tarihte ödenmemesi halinde nasıl bir faiz yürütüleceği konusunda hüküm olmadığından, konuyu Borçlar Kanunu'na göre çözümlemelidir.

B.K m.101 hükmüne göre ise temerrüt için 2 koşul gereklidir: Borcun istenebilir olması ve ihtar.

Ödeme günü geldiği halde, ödenmeyen yukarıda belirtilen işçi alacakları için ihtar çekilerek, işveren temerrüde düşürüldüğü takdirde “temerrüt faizi”, temerrüde düşürülmeksizin dava açılmışsa “kanuni faiz” hükümlerinin tatbik edilmesi gerekir.

Diğer yandan, tacirin borçları karine olarak ticaridir. Yasa, tüzel kişi tacirin karinenin aksini ispatlamasına ise olanak tanımamış ve tüzel kişi tacire, ticari olmayan iş sahası bırakmamıştır.

Kanımca, tüzel kişi tacirin 1475 sayılı yasadan kaynaklanan -kıdem tazminatı hariç- ücret ve ücretten sayılan borçları dolayısıyla, temerrüdü sözkonusu ise ticari temerrüt faizi istenebilir durumdadır. İstenmediği takdirde ya da temerrüt sözkonusu değilse yasal faiz uygulanacaktır.

Saygılarımla.