Mesajı Okuyun
Old 03-02-2013, 18:59   #34
LaMeKan

 
Varsayılan

Sayın Gemici,
Öncelikle, benim verdiğim örneğin bir varsayım olduğunu belirtmek isterim. Amacım; somut bir örnekten hareketle, "de lege ferenda"nın hangi halde doğru kullanılmış olacağını ve ortada bir yanlış anlama olup olmadığını anlamaktı.
Şöyle ki: Sayın Hulusi Metin, " de lege ferenda = Tasarı veya Teklif haline getirilmiş "önerilen, arzu edilen hukuk" diyebilir miyiz?" şeklinde sormuş; sayın Armağan Konyalı, kavramda 'Tasarı veya teklif haline getirilmesi' koşulu bulunmadığı gerekçesiyle olumsuz yanıt vermişti. Buna karşılık; siz, bu yanıta itiraz ederek soruya olumlu yanıt verilmesi gerektiğini ifade etmiştiniz.
Ben soruyu okuduğumda, "tasarı" ve "teklif" sözcüklerinin ilk harflerinin büyük ve tüm harflerinin diğer sözcüklerinkinden farklı renkte yazılmış olması nedeniyle; genel anlamda değil, özel/teknik anlamda birer terim olarak "tasarı" ve "teklif"in kastedildiğini düşündüm.( "...Anayasaya göre (m.88/1) kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir. Bakanlar Kurulunca yapılan öneriye 'kanun tasarısı', milletvekillerince yapılan öneriye 'kanun teklifi' adı verilmektedir. ..." ) Sonuç olarak; Bakanlar Kurulu'nun bir "tasarı"sı veya milletvekillerinin bir "teklif"i olması gerekmeksizin, konuyla ilgilenen herhangi bir kişinin (örneğin, bir akademisyenin, bir aktivistin...), belirli bir alanda bir hukuki düzenleme yapılması, mevcut bir düzenlemenin değiştirilmesine dair önerilerde bulunması halinde de "de lege ferenda" ifadelerini kullanabileceğini, bunun hatalı olmayacağını anlıyorum. Yanılıyor muyum?
"Olması gereken hukuk" ifadesinin kullanımına ilişkin bazı örnekler:
1) "Olması Gereken Hukuk Açısından Türk Ceza Kanununda Bilişim Sistemine Haksız Erişim Suçu", Doç. Dr. Ali Karagülmez.( Makalenin pdf formatına internetten ulaşmak mümkün.)
2) "...Hakimden daha çok zamana ve bilimsel çalışma imkânına sahip bulunan bilim adamları hem 'olması gereken hukuk'(de lege ferenda) konusunda görüşlerini belirtebilirler, hem de mahkeme kararlarının yönlendirilmesi ve eleştirilmesi konusunda etkin bir rol oynayabilirler. ..." (Hukuk Başlangıcı, Prof. Dr. Adnan Güriz, Eylül 1994, s.64)
3) "... Stoacılık Okulu, hukuk tarihinde ilk kez şu düşünceleri ileri sürmüştür:
'Olan Hukuk', gerçek hukuk değildir. 'Olan Hukuk', 'olması gereken hukuk'a göre ölçülür. Bu hukuksa tabiî ya da aklî hukuktur. .... Stoacılar'a göre, olan hukuk, 'tabiî hukuk' ölçüsüne vurulduğundan, ancak tabiî hukuk kavramına göre 'hukuk' sayılan kurallar, gerçek hukuk sayılabilir. Demek ki, olan hukuk kurallarıyla olması gereken hukuk arasında bir ayrım yapılmaktadır; ..." ( Hukuk Felsefesi ve Hukuk Sosyolojisi Dersleri, Prof. Dr. Ernest Hirş, Ankara 1996, s.187)
4)"...Tabii hukuk yaklaşımında 'olan hukuka' değil 'olması gereken' hukuka öncelik ve üstünlük tanınır. ..."(Hukuk Başlangıcı, Prof. Dr. Adnan Güriz, Eylül 1994, s.32)
 
İlk iki kullanımda mecra: Hukuk Politikası, diğer iki kullanımda ise: Hukuk Felsefesi."De lege ferenda"nın Türkçe'ye nasıl çevrilmesi gerektiğine dair tartışmayı şimdilik görmezden gelerek şunları söylemek mümkün sanırım: Sayın Gemici, esas olarak, son iki kullanımdaki "olması gereken hukuk" ifadelerinin yerine "lex ferenda" ifadelerinin kullanılmasına karşı çıkacaktır. (Örneklerde bu ifadeye yer verilmemiştir, ancak, internette karşılaşılan bazı tanımlar, doğal/tabiî hukuk'a gönderme yapmaktadır. Bu tanımlar esas alınırsa, son iki kullanımdaki "olması gereken hukuk" ifadeleri yerine " de lege ferenda" (yanlışı da yanlış kullanma. yanlışın doğru kullanılması halinde ise : lex ferenda) ifadesi kullanılabilecektir.)