Mesajı Okuyun
Old 15-08-2008, 16:08   #10
namutenahi

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım,

ben bilirkişi masrafı açısından yaklaşıp bu konuyla ilgili hepimizin işine yarayacak bir yargıtay kararı sunacağım, ancak öncelikle bilirkişi incelemesine gerek olup olmadığı konusunda bir iki kelam etmek isterim.

eğer vekalet ücreti için bir dava açılmışsa ve bu davada bilirkişi incelemesi uygun görülüyorsa vekalet ücretine hükmedilecek olan diğer tüm davalarda da bilirkişi incelemesi yapılması gerekmez mi?

aaüt sadece asgari sınırları belirler, mahkeme avukatın emeğine, özenine, çabasına uygun bir vekalet ücretine hükmeder. bu açıdan da bir sorun var aslında. hakimlerin asgari tutar üzerine çıktıklarına rastlamıyoruz pek. ama çaba bunu gerektiriyor ise üç katına kadar çıkma şansı var nihayetinde. biz avukatlar asgari tutarlara hep razıyız, oysa bence aaüt'teki asgari meblağa hükmedilmesi durumunda, bunun gerekçesinin kararda yer alması gerekmektedir. nitekim avukata asgari değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi durumunda mahkeme bir anlamda "sen bu dava için asgari çabayı gösterdin, ben üç katına hükmetmek bir yana, asgarinin bir kuruş üstüne çıkmıyorum" demiş olmakta. oysa sayfalarca dilekçe yazdığımız, kimi zaman onlarca duruşmaya girip çıktığımız düşünüldüğünde asgari tutardan vekalet ücretine hükmedilmesi eğer gerekçede açıklanmıyorsa haksızdır, haksızlıktır diye düşünüyorum. belki bir başka başlık altında bunu tartışmak gerekebilir.

bir iki kelam dedim ama uzattım biraz konuyu, kusura bakmayın. bilirkişi masrafı ile ilgili güzel kararı ekliyorum. iş mahkemesine ilişkin olsa da diğer yargılamalarda da uygulanabilir bir karar.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/5161

K. 2007/30857

T. 18.10.2007

• İŞÇİLİK ALACAKLARI ( Mahkemece Bilirkişi Raporu İçin Masrafların Yatırılması Yönünde Kesin Mehil Verilip Süresi İçinde Yerine Getirilmediğinden Davanın Reddi - İleride İcap Edenlerden Alınmak Şartı İle Devlet Hazinesinden Ödenmesine Karar Verilebileceği )

• KESİN SÜREDE MASRAFLARIN YATIRILMAMASI ( Bilirkişi Raporu İçin/İşçilik Alacakları - İleride İcap Edenlerden Alınmak Şartı İle Devlet Hazinesinden Ödenmesine Karar Verilebileceği/Davanın Bu Nedenle Reddedilemeyeceği )

• KESİN SÜRE ( İddia ve Savunmayı Kısıtlamayacak ve Delillerin Toplanmasını Engellemeyecek Şekilde Uygun Bir Süre Olması Gerektiği - Ayrıca Uyulmaması Halinde Doğacak Sonuçların da Kararda Açıkça Belirtmesi Gerektiği )

• BİLİRKİŞİ GİDERLERİNİN HAZİNEDEN ÖDENMESİNE KARAR VERİLMESİ ( Davacı İddialarının Gerçekliğinin Araştırılması Yönünden/Bilirkişi Raporu İçin Masrafların Davacı Tarafından Yatırılmaması - İleride İcap Edenlerden Alınacağı )

1086/m. 163,415

1475/m. 14

ÖZET : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile sosyal hak alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller doğrultusunda davacı vekiline bilirkişi raporu alınması için gerekli masrafların yatırılması yönünde kesin mehil verilmiş ve süresi içinde yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. HUMK. 'un 163.maddesine göre hakim tayin ettiği müddetin kesin olduğuna da karar verebilir. Ancak böyle durumlarda verilecek müddetin iddia ve savunmayı kısıtlamayacak ve delillerin toplanmasını engellemeyecek şekilde uygun bir süre olması gerekir. Ayrıca kesin mehile uyulmaması halinde doğacak sonuçları da kararda açıkça belirtmelidir. Davacı iddialarının gerçekliğinin araştırılması yönünden HUMK.415. maddesi uyarınca "resen icraen emrolunan işlemin gerektirdiği giderin iki taraftan birinin veya her ikisinin tediye etmesine karar verilir. Tayin edilen süre içinde bu gider yatırılmamış ise ilerde icap edenlerden alınmak şartı ile Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verilebilir. " Mahkemece bu yönde işlem yapılabileceğinin göz ardı edilmiş olması hatalıdır.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile sosyal hak alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, kesin süreye riayetsizlikten reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı hizmet aktinin haksız feshedildiğini belirterek İş Kanunu'ndan doğan tazminat ve alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller doğrultusunda davacı vekiline bilirkişi raporu alınması için gerekli masrafların yatırılması yönünde kesin mehil verilmiş ve süresi içinde yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. HUMK.'un 163.maddesine göre hakim tayin ettiği müddetin kesin olduğuna da karar verebilir. Ancak böyle durumlarda verilecek müddetin iddia ve savunmayı kısıtlamayacak ve delillerin toplanmasını engellemeyecek şekilde uygun bir süre olması gerekir. Ayrıca kesin mehile uyulmaması halinde doğacak sonuçlan da kararda açıkça belirtmelidir. Hukuk Genel Kurulu'nun 7.5.2003 Tarih 2003/319-335 K. sayılı kararı ve benzer kararları bu yöndedir. Ayrıca Dairemizin 14.1.2002 Tarih 2001/20742 - 2002/116 K.sayılı ilamında da açıkça belirtildiği gibi davacı iddialarının gerçekliğinin araştırılması yönünden HUMK.415.maddesi uyarınca "resen icraen emrolunan işlemin gerektirdiği giderin iki taraftan birinin veya her ikisinin tediye etmesine karar verilir Tayin edilen süre içinde bu gider yatırılmamış ise ilerde icap edenlerden alınmak şartı ile Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verilebilir." Mahkemece bu yönde işlem yapılabileceğinin göz ardı edilmiş olması hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş bilirkişi ücretini yatırmak üzere açıklanan şekilde mehil vermek, buna göre delilleri toplayarak değerlendirmeye tabi tutmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.