Mesajı Okuyun
Old 25-09-2009, 14:30   #115
rudy baylor

 
Mutlu

Meslektaşlarımıza yönelik saldırıların artışını endişe ile izleyip,bu tür davranışlara girenleri kınamakla beraber,olayın şekli de önemliymiş gibi geliyor bana. Farklı düşünenlere şiddet uygulamayı asla uygun görmemekle beraber,normal hayatta avukatlık sıfatının arkasına sığınarak aslında bu meslekle hiç de bağdaşmayan tavırlar içinde olan meslektaşlar da var ne yazık ki. Bu noktada karşısındaki insanı mesleğinin taşıdığı ulvi nitelikten bihaber biçimde takındığı tavır ve davranışlarla çileden çıkaran,ağır boyutta tahrik eden bir avukata karşı taraf saldırdığında,onun savunulmaya hakkı olmayacak mıdır? Saldırının her türlüsüne karşıyım,hele ki meslektaşıma yapılana ama,mesleğinin gereklerini unutan bir avukata saldıran(Ki bu sözlü saldırı da olabilir,daha büyük boyutta da yaşanabilir)kişi de en nihayetinde bir insandır ve karşısındakinin avukat olduğunu o an düşünenmemiş olabilir. Bu haklı olduğu anlamına gelmez ama savunma hakkının elinden alınmasını da gerektirmez diye düşünüyorum. Tabi benim verdiğim örnek yaşananların arasında çok ekstrem ve masumane kalıyor,genelde saldırıya maruz kalan avukatın hiçbir kabahati olmuyor işini yapmaktan başka.Biz hukukçuyuz ve bir vakıayı tüm boyutlarıyla düşünüp değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. Yeri gelince en aşağılık suçları işleyenleri bile savunuyoruz, salt olayın bir tarafı meslektaşımız diye savunma hakkının kısıtlanmasını istememiz de pek etik olmasa gerek. (Sivri eleştiri oklarına maruz kalma pahasına)