Mesajı Okuyun
Old 05-06-2007, 15:57   #105
persona

 
Varsayılan

bir suredir tatil icin Istanbuldaydim o yuzden bu foruma katiladim, ve ilk olarak forum sayfasinda eklenen yeni yazilar oldugunu okudugumda buyuk bir hevesle actim forumu, cunku beklentim suydu, 90 gorusten sonra , bu kurumun isleyisinin anlasilip artik bu kurumun turk uygulamasina nasil uygulanmasi gerektigi yonunde yapici yazilar okumakti, ve sonra belki olusan metni bir bildiri gibi bu yasayi yapan kisilere sayin Samil Demir vasitasiyla iletmek gibi bir pozitif ruh hali icindeydim...

ozur dilerim ama maalesef tam bir hayal kirikligi yasadim, cunku yazilan 100 gorusten sonra hala meslektaslar kurumun yapisini anlamamak konusunda caba sarfediyorlar gibi....

ilk olarak, bazi noktalari cevaplamak istiyorum...

Sayin Erdogan, ingilizlerin bence en onemli ozellikleri cok pragmatik olmalari , faydaci olmalari, hepimizin bildigi gibi bu ulke 2 tane buyuk dunya savasini kazandi hele 2. dunya savasindan sonra Londra da tas tas ustunde kalmadi ama buradaki insanlar bugun bir kurumu degistirmek ihtiyaci duyduklarinda hicbir zaman bu olaylari referans almazlar, cunku hepsinin kavradigi gibi dunya artik cok baska bir yerde... hatta bu ulke insani ,zavalli Churchill 2 tane dunya savasini kazandiran ulkenin lideri yani, 2. dunya savasindan sonra, sokak tabiriyle adamin kicina tekmeyi atmistir, neden cunku ingilizler soyle dediler biz artik savas kahramanina degil , ulkeyi yeniden yapilandiran bir lidere ihtiyac duyuyoruz... bugun Tony Blair in basina gelenler de pek farkli degil, adamcagiz 10 yil icinde ulkeyi 5. buyuk ekonomi yapti, issizlik su anda yuzde 2 yada 3 ama son donemde yaptigi hatalar yuzunden genc yasinda politik hayati bitti... bu ornekler bu ulke insaninin ne kadar faydaci oldugunu gosteren ornekler, butun bu politikacilar , kahramanlar, temelde aslinda yapmasi gereken seyleri yapan gorevine bagli insanlar olarak goruluyorlar ve saygi goruyorlar ancak tabulastirilmiyorlar.... ve ingilizlerde 2 dunya savasinda bircok degerli insanlarini kaybettiler , savas maalesef boyle birsey ve her zaman saygi ile anarlar kaybettikleri insanlari ve amaclari o olen insanlarin istedigi gibi bugun en iyi sekilde yasayan uluslar icinde olmak, refah icinde yasamak, bunun yolunu da degismekte bulmuslar, yani ingilizce olarak open society deniyor, bu adamlar, kendilerine fayda saglayacaklarina inandiklari her turlu seye aciklar, neyin faydali olup olmadigina da her yil milyonlarca paund harcadiklari bilimsel arastirmalara anketlere dayali olarak veriyorlar, diger ulkeri cok iyi gozlemliyorlar... ve eger fayda goruyorlarsa tamam ,hemen uygulayalim, mesela o kurum ne kadar eski koklu gelenekli olursa olsun degismesi gerekiyorsa degisiyor... ornegin yakinda butun postaneleri kapatmaya basliyacaklar cunku artik ne kar ediyor , ne de bir faydasini goruyorlar,Oxford universitesi ve Cambridge universiteleri kurullari bugunlerde yonetimi daha esnek nasil hale getirip yaristan nasil kopmayiz diye haril haril dusunuyorlar, basinda bu konularla ilgili cok guzel tartismalar oluyor, kimse soyle bir tartisma yapmiyor , bu kurum bize savas yillarinda cok fayda sagladi, ulkenin onuru onemli falan diye....

ben size bu tarz en ideal diye birsey demiyorum ancak bana gore bu dusunce yapisi 21. yuzyil mantigiyla cok uyusuyor... bakin diger uluslardan ornekler... cinlilerin buyuk donusumunu saglayan liderin meshur lafini hepimiz biliriz,'ARTIK KEDiNiN RENGI HIC ONEMLI DEGIL FARE YAKALADIGI SURECE' daha once biliyoruz Cin de butun kediler KIZIL renkteydi ... hindistan a bakin dunyaya kapilarini acip gelismeyi cok mu istedi yoksa bunu yapmak zorundami kaldi...
ancak tabiki degisim denen sey sozkonusu oldugunda hicbir ulke , sistemi direkt olarak yani kendi ulke sartlarini dikkate almadan yapmiyor, ornegin hindistan kapilarini dunyaya acitiginda soyle bir sart kostu uluslararasi dev firmalara, tamam ben size cok guzel bir pazar sunuyorum ancak siz burada yatirimi ancak, bir hintli firma ile beraber yapabilirsiniz, yani bugun Turk vestel firmasi hint pazarina ,bir hintli ortak bulmasi kosuluyla girebilmektedir...

simdi yukaridaki ornekler gozunune alindiginda sorun, degiselim mi sorunu degil aslinda.

sorun nasil degiselim ? degisimden en yuksek faydayi nasil saglariz? degisimi kendi bunyemize nasil en optimum sekilde bunyemize uyarlariz sorunu...

iste bu mediatorluk kurumunun bizim hukuk hayatimizda bir anda belirmesi de aslinda bu global perspektifin hukukumuza ufak bir yansimasi, ancak son degil...

tekrar etmek istiyorum, arabulucuk kavrami turk hukuk sisteminde eninde sonunda belirecek gibi duruyor, siyasi irade ve avrupa birligi bu konuda kararini almis, simdi biz aydin hukukculara dusen bence satrancta birkac hamle sonrasini gorup kanun koyucuya yon gostermek olmali...

sayin superavukata nacizane onerim, kurumum isleyisiyle ilgili onceki yazilan seyleri okumasi, ve kafasindaki soru israretleri varsa Sayin Samil Demir den bilgi istemesi. cunku sayin meslektasim cok bariz hatalar var yazdiklarinizda...

saygilar.