Mesajı Okuyun
Old 05-12-2012, 12:42   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan apple pie
Değerli meslektaşlarım,
2006 yılında suça verilecek cezanın alt sınırı 3 üst sınırı 6 yıl olan, CMK gereği zorunlu müdafi olarak görevlendirildiğim bir dosyada, karar verildikten sonra temyiz ettim ve Yargıtay'dan bozularak yeni duruşma yapılmaya başlandı. Bu süreçte 19.12.2006 tarihinde 5560 sayılı yasanın 21. maddesi ve 5271 sayılı yasanın 150/3 maddesinde yapılan değişiklikle zorunlu müdafiilik için daha önce üst sınırı 5 yıl olan hapis cezası gerektiren suçlarda sanıklar için zorunlu müdafi atanması öngörülmüş iken, bu zorunluluk alt sınırı 5 yıl hapis cezasını gerektiren suçlarla sınırlandırıldı. Araştırdığım kadarıyla Yargıtay CGK ve Ceza Daireleri kararlarında sanık hakkında zorunlu müdafi atanması koşulları kalkmış olup; yargılama yasalarının derhal uygulnması gerektiği belirtiliyor. Ancak mahkemeden artık zorunlu müdafilik sıfatımın olmayacağı, sanığın savunmasının da o dönemde alındığı, bu nedenle kendisine tebligat çıkarılması yönünde talepte bulunduğum halde mahkemece, bir karar verilmeyip, siz girmek istemediğinizi mi beyan ediyorsunuz, görevinizi yapmayacak mısınız deniyor. Bu durumda aklıma takılan soru, Yargıtay'ca da açıkça yasaların derhal uygulanacağı belirtildiğine göre, bunu mahkemenin talebim halinde resen dikkate alıp almayacağı, artık zorunlu müdafi tayin edilmeyeceğine göre her halükarda temyiz de etsem ve bozmadan sonra da girsem müdafilik görevimin karar kesinleşene kadar devam edip etmediği. Bu yönde bir bilgisi olan meslektaşlarımın yorumlarını bekliyorum. İlgilenen meslektaşlarıma teşekkürler...

Yönetmeliğin 7. maddesine göre göreviniz henüz sona ermemiştir. Önceden müdafi tayin edildiğinize göre, yasa değişikliğinin görevinize bir etkisi yoktur.