Mesajı Okuyun
Old 28-07-2016, 09:32   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

''Özet:
Sonuç olarak; aslında temyiz olan yasa yolunun itiraz olarak gösterilmesi halinde, 7 günlük temyiz süresi içerisinde itiraz yoluna yapılan başvuru, usulüne uygun şekilde yapılmış bir temyiz başvurusu olarak kabul edilmelidir. Yargıtay Özel Dairelerinin yerleşik uygulamaları da bu doğrultudadır.

Bunun yanında, 1412 sayılı CYUY.da, itiraz ve temyiz yasa yolları çeşitli ve farklı sürelere bağlanmışken, 5271 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesiyle oluşan yeni durumda, 1412 sayılı Yasanın halen yürürlükte olan 310. maddesinin 3. fıkrasındaki hal dışında itiraz ile temyizin süreleri arasında fark kalmamış, temyiz yasa yoluna başvurma süresi bir hafta iken itiraz yasa yoluna başvurma süresi 7 gün olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, süresinde fakat yanlış yasa yoluna ve mercie başvuru halinde, yapılan başvuru doğru yasa yoluna ve mercie yapılmış başvuru gibi işlem göreceği ve yasal düzenlemeye uyularak incelemeye yetkili merciye yönlendirileceği için, süreden sonra yapılacak başvurunun da salt karardaki yanlış adlandırma nedeniyle kabul edilmemesi gerekmektedir.

Bu itibarla ulaşılacak sonuç; sadece yasa yolu ve merciinin yanlış gösterilmiş olmasının "yasa yolu süresinin" işlemeye başlamasını engellemeyeceğidir. Bu durumda, "temyiz" yasa yolu yanlış olarak "itiraz" biçiminde gösterilmiş olsa dahi temyiz süreleri işler ve süreden sonra yapılan temyiz başvurusu kabul edilemez.

Somut olayda; yasa yolunun "temyiz" yerine "itiraz" olarak gösterilmesi dışında, yasa yolu süresi ve yasa yoluna kimlerin ne şekilde başvurabilecekleri ayrıntılı ve doğru olarak gösterilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş, ancak herhangi bir yasa yoluna başvuran olmamıştır. Şu durumda, yapılan uygulama hukuka uygun sayılmalı ve temyiz yasa yolu süresi geçirildiği için hükmün kesinleştiği kabul edilmelidir. Bu nedenle yasa yararına bozma başvurusunun "kesinleşme" koşulu oluştuğundan Özel Dairenin yasa yararına bozma isteminin reddine ilişkin Kararı yerinde değildir. İtirazın kabulü gerekir.''