Mesajı Okuyun
Old 22-05-2009, 15:39   #21
zeusmeus1

 
Varsayılan av.şenol kartal

diğer ark.belirttiği gibi süre tutum esasında temyizin kendisidir.Tabi esas mesele tefhim kuralından ziyade mahkemelerin kısa karar ile davayı bitirmelerinden kaynaklanıyor.Mahkeme gerekçesini bilahare yazmak üzere kararı verip dosyayı kenara ayırıyor.iş yoğunluğuna göre dosayayı ele alıp kararını yazıyor.biz ise tefhim şartı nedeniyle mecburen temyiz etmek zorunda kalıyoruz.Ancak neyi temyiz edeceğimizi bilmiyoruz.kendi içinde çelişkili durum.Malumunuz hukuk çelişkiye, belirsizliğe, güvensizliğe mahal vermemeli. Böyle gelmiş böyle gidiyor olmaz.Belirttiğiniz gibi ya mahkemeler (tefhim ile sürenin başladığı davalarda) karar verirken gerekçesini belirtmeli ve öyle karar vermeli, yada tefhim kakmalıdır.Zira burada ayrı bir sorunda gerekçeli kararın tebliğinden sonra işleyecek süre üzerinde ortaya çıkmaktadır.Bu süre yeni bir temyiz süresimidir,süre tutumdan sonra kalan süremidir, yoksa süre tutumla temyiz talebinde bulunulduğu için bu gerekçeli temyiz layihasının verilmesine ilişkin süre de haliyle bulunmamakta mıdır? bu da ayrı bir konu.Yine temyiz harcı yatırılmadığından yine temyiz havada kalmakta.Belirttiğimi gibi ya tefhim kaldırılmalı , yada kısa karar kalkmalıdır.Ayrıca tehir-i icra talebi de varsa bu sefer işler daha da zorlaşıyor. Yasal düzenleme gerktiği açıkça ortada.Saygılarımla