Mesajı Okuyun
Old 03-03-2009, 09:44   #8
justicewarior

 
Varsayılan

Bulduğum bir kararı paylaşmak istiyorum ;

T.C. YARGITAY
8.Ceza Dairesi

Esas: 2008/3755
Karar: 2008/3044
Karar Tarihi: 28.03.2008

ÖZET: Suç tarihi itibariyle oniki yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuklara kusurlarının bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığına, çocukların velilerine teslim edilmelerine, tabanca ve şarjörünün müsaderesine, yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına karar verildi.

(5271 S. K. m. 223, 309, 327) (5237 S. K. m. 31, 54) (765 S. K. m. 36)

Dava: 6136 sayılı kanuna aykırılıktan sanıklar Hasan Yıldız ve Yusuf Öztürk'ün 5395 sayılı Kanunun 11. maddesi delaletiyle 5/3. maddesi uyarınca velilerine teslimine, anılan kanunun 5/1-6 maddesi uyarınca iş ve meslek edinmeleri amacı ile elektrik işi ile uğraşan bir ustanın yanına yerleştirilmelerine, bu dava için bozmadan önce yapılan 74,40 YTL yargılama giderinin küçüklerden müteselsilen ve mütesaviyen tahsiline dair Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2006 tarih ve 2006/37-43 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin, Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 27.11.2006 tarih ve 2006/501-501 sayılı kararını kapsayan dosya ile ilgili olarak;

1- CMK. 223/3-a maddesi gereğince yaş küçüklüğü bulunan sanıklar hakkında, <kusurun bulunmamasından dolayı ceza verilmesine yer olmadığı> kararı verildikten sonra TCK. nun 31/1-son cümle gereğince çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması gerekirken, doğrudan tedbir kararına hükmedilmesinde,

2- 5271 sayılı Kanunun 327/1. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gereken hallerde yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılacağına karar verilmesi gerekirken çocuklara yükletilmesinde,

3- Sanığın ceza sorumluluğunun tayininin 5237 sayılı Kanunun 31. maddesine göre yapılırken, silahın müsaderesine ilişkin hükmün aynı kanunun 54. maddesi yerine karma uygulama yapılarak 765 sayılı TCK. nun 36. maddesine göre yapılmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK. nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 31.1.2008 gün ve 6434 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığından 6.3.2008 tarih ve 2008/031276 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize tevdi edilmekle incelendi:

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Kanun yararına bozma talebine konu karar; Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2006 tarih, 2006/37-43 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin, Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 27/11/2006 tarih, 2006/501-501 sayılı kararı olarak gösterilmiştir.

Oysa; Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin 27.9.2006 tarih, 2006/37-43 sayılı kararına karşı sanıklar müdafiinin 4.10.2006 tarihli itiraz dilekçesi üzerine Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin 12.10.2006 gün ve 2006/21-21 değişik iş sayılı kararı ile <Mahkemenin 27.9.2006 tarih ve 2006/37-43 sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden esasa kaydına> karar verilmiştir. Eruh Asliye Ceza Mahkemesi bu defa 12.10.2006 tarih ve 2006/41-47 sayı ile yeniden bir hüküm tesis etmiştir.

Bu hükme karşı sanıklar müdafiinin 7.11.2006 tarihli itiraz dilekçesi ile dosya Siirt Ağır Ceza Mahkemesine intikal etmiştir.

Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, 27.11.2006 tarih ve 2006/501-501 sayılı kararıyla; itiraza konu Eruh Asliye Ceza Mahkemesi kararında bulunmayan ve itiraz dilekçesinde de yer almayan <hükmün açıklanmasının geri bırakılması> koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde dosyayı incelediğini belirtmek suretiyle, itirazın reddine karar vermiştir.

Sonuç itibariyle, Kanun yararına bozma talebine konu edilen Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 27.11.2006 gün ve 2006/501-501 sayılı itirazın reddine ilişkin kararı, Eruh Asliye Ceza Mahkemesinin 27.9.2006 tarih ve 2006/37-43 sayılı kararına değil; 12.10.2006 tarih ve 2006/41-47 sayılı kararına ilişkindir. Ayrıca yukarda belirtildiği üzere, Siirt Ağır Ceza Mahkemesi kararının içeriğinde yer almamakla birlikte, incelemenin karar ve taleple ilgisi bulunmayan <hükmün açıklanmasının geri bırakılması> yönünde yapıldığı ifade edilmiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223. maddesinde fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocuklar hakkında verilecek kararın gösterilmiş olduğu; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin belirlenmiş bulunduğu, hakkında <ceza verilmesine yer olmadığı> kararı verilen kişilerin sadece kendi kusurlarından ileri gelen giderlerden sorumlu tutulabilecekleri ve uygulanan kanunun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu olması itibariyle müsaderenin de bu kanuna göre yapılması gerekeceği cihetle;

Adalet Bakanlığının 31.1.2008 gün ve 6434 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 6.3.2008 tarih ve 2008/031276 sayılı ihbarname içeriği yerinde görülmekle, Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 27.11.2006 tarih ve 2006/501-501 sayılı kararının 5271 sayılı CMK. nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, ortadan kaldırılmasına,

Suç tarihi itibariyle oniki yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuklar Hasan Yıldız ve Yusuf Öztürk'e 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31/1. maddesi delaletiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/3-a ve son cümle uyarınca kusurlarının bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığına; 5395 sayılı Kanunun 11. maddesi delaletiyle aynı kanunun 5/3. maddesi uyarınca velilerine teslim edilmelerine, Eruh Adli Emanetinin 2002/23 sırasında kayıtlı, 7.65 mm. çaplı, AS 2231-1982 seri numaralı tabanca ve şarjörünün 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine, yargılama giderinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 327/1. maddesi gereğince kamu üzerinde bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 28.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.