Alıntı: Yanıtı, olayı özetlerken zaten vermişsiniz. Vefat eden şahsın yüzme bilen ve dolayısıyla derinlik algısına sahip olması kendisinden beklenen; diğer şahıslarınsa yüzme bilmeyen ve dolayısıyla derinlik konusunda maktul mesabesinde değerlendirmede bulunmaları kendilerinden beklenmeyecek durumda olan şahıslar olduğu gerçeğinden yola çıkıldığında

Merhaba Sayın ahmetbilgi;

Kişinin yüzme bilmemesinin derinlik algısı konusunda somut olayda belirleyici olmayacağını düşünüyorum.

Yüzme bilmemenin derinlik algısına etkisi 1.5 metre derinlikte değil boyu geçen yüzme bilmeyen bir kişinin hiç bulunmadığı bir derinlikte mevzu bahis olabilir.

Burada mesele maktülün arkadaşlarının koluna çıkarak 1.5 metre derinliğe atlaması sırasında arkadaşlarının kendisine engel olmaması meselesidir.

Cüsseli birisinin başka birinin koluna çıkarak 1.5 metre derinliğe atlayacağında zemine vurma olasılığı yüksektir.

Dolayısıyla yapılacak savunmada yazmadığınız bir takım ayrıntılar bence kırılma noktası niteliğinde.

Maktülün boyu-kilosu, aynı şekilde arkadaşlarının boy ve kiloları, suya dalış tarzı ( balıklama ya da yakın bir şekilde mi ), atlayış şekli ( sadece kollara basarak mı yoksa koldan destekli itmeli mi ), denizin zemini ( kum-taş-kayalık bölge ),daha önce aynı yerde denize girilip girilmediği (sahanın bilinirliği )vs vs ...


Saygılarımla,