Mesajı Okuyun
Old 07-04-2008, 09:51   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 1995/2-128
Karar: 1995/399
Karar Tarihi: 19.04.1995

ÖZET: Her dava açıldığı tarihteki hukuki ve maddi vakıalara göre sonuçlandırılır. Bu husus vazgeçilmez temel bir usul kuralıdır.Somut olayda, boşanma isteğinin kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararına ağırlıklı olarak 17.5.1993 gününde açılan davadan sonra, tanık ifadelerinde açıkça belirtilen 19.5.1993 günü cereyan eden olay gerekçe yapılmıştır.Oysa davanın açıldığı tarihe kadar taraflar arasında müşterek hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir bir olayın varlığı ileri sürülemediği gibi, buna dair bir kanıt da getirilebilmiş değildir.Bu itibarla Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir.

(743 S. K. m. 134)

Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 11. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.3.1994 gün ve 1993/454 E. 1994/177 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 30.5.1994 gün ve 1994/5279-5019 sayılı ilamı:

( ...Dava 17.5.1993 tarihinde açılmış olup, şahitler Fatih ve İbrahim'in beyanlarında geçen olaylar ise 19.5.1993 tarihinde olmuştur. Dava açıldıktan sonra meydana gelen olaylar bu davada boşanmaya esas alınamaz.

Medeni Kanunun 134/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanunun 134/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saikı açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek, yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, M.K.'nun 134/1. maddesinden kaynaklanan boşanma istemine ilişkindir.

Belirtmek gerekir ki; her dava açıldığı tarihteki hukuki ve maddi vakıalara göre sonuçlandırılır. Bu husus vazgeçilmez temel bir usul kuralıdır.

Somut olayda, boşanma isteğinin kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararına ağırlıklı olarak 17.5.1993 gününde açılan davadan sonra, tanık ifadelerinde açıkça belirtilen 19.5.1993 günü cereyan eden olay gerekçe yapılmıştır.

Oysa davanın açıldığı tarihe kadar taraflar arasında müşterek hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir bir olayın varlığı ileri sürülemediği gibi, buna dair bir kanıt da getirilebilmiş değildir.

Bu itibarla Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oyçokluğuyla karar verildi.