Mesajı Okuyun
Old 11-01-2012, 18:45   #383
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Sayın Aladağ,

"...hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir..."(Yargıtay).

Hangi hukuksal gerekçeyle...
"Kişi elem ve üzüntü duymaktadır (Dava tarihinde) fakat bu duygusu dava açıldıktan, "bilgi,belge" geldikten sonra belirlenecek, o belirlemeye göre de daha fazlasını isteyecek"... Diyebiliriz?

Saygılarımla

"O tarihte."
Hangi tarihte?
Davacının acılarının ne kadar süreceğini Yargıtay bir şablona oturtamaz. "Dava tarihine kadar çektiğin acıların karşılığını iste" denilemez. Hakime, davacının çektiği acıları bir nebze hafifletmek için verilecek manevi tazminat tutarını belirleme yetkisini veren hukuk sistemi, davacıya bu yetkiyi vermiyor olabilir mi? Bence bunu vermeyen gelenek, alışkanlıklar ve hukuku şablonlaştırma, birörnek yapma çabasıdır.
Yeni içtihatlarda umut verici gelişmeler vardır. Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/ 4-234 Esas, 2009/ 260 Kararı:

Alıntı:
Daha açık ifadeyle; manevi zarar, teknolojideki gelişmeler, ilişkilerde meydana gelen çeşitlilik, zarar türlerinin artması vs nedenlerle dar yorumlanmaması gereken, günün koşullarına ve olayın özelliğine göre hakimin serbestçe takdir edeceği, bir zarar çeşididir. Bunun dar yorumlanması yasanın lafzına da ruhuna da uygun düşmeyecektir. Nitekim, yargısal uygulamalarda ve öğretide de aynı yaklaşım benimsenmiştir.

...

Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilme olup; duyulan acı ve çekilen ızdırap kişinin ruhsal bütünlüğünü bozucu etki yaratacağından bunun manevi zararı oluşturacağında da kuşku bulunmamaktadır.

(Kararın tamamı ve Av.Ufuk Bozoğlu'na teşekkür etmek için: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=3628)

Bu içtihat gereği "dar yorumlanmaması gereken" manevi zararın parasal karşılığı olan manevi tazminat, hakim bunun tutarını takdir edene dek belirsizdir. Hakim, tazminatın tutarını takdir edebilmek için hangi kriterlere gerek duyuyor ve bunların hangileri davacı tarafça bilinmiyorsa, onlar manevi tazminat alacağının tutarını davacı için belirsiz kılar.