Mesajı Okuyun
Old 26-07-2010, 15:33   #140
Ekin EKŞİ YILMAZER

 
Varsayılan

Gerçekten bir hukuk sorunu çözülmeye çalışılıyor. Burada iptal kararı ile birlikte bir an önce yasalaşması gereken bir durum da vardır. Ancak yasalaşma öncesi ve sonrası olması gerekenler üzerinde durmak gerekmektedir.
Yasalaşma öncesi hakimlerin takdir yetkisi içinde değerlendirilen bir husus var. Bilindiği üzere yasa bulunmadığı durumlarda MEDENİ KANUNUMUZ bir düzenleme yapmıştır. Bu düzenlemeye göre, hüküm yok ise örf ve adete, bu da yok idi ise kendisi nasıl kanun koyar idi ise buna göre karar verir ve bu kararını verir iken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından faydalanabilir. böylece farklı farklı kararlar çıkabilecektir.
Yasalaşma sonrasında yeni yasanın uygulanması hususunda eski kanun-yeni kanun uygulamasına bakılmak ile birlikte harçlar mevzutını hukuk usulünün bir parçası sayar isek HUMK 578. md gereği kazanılmış haklara dokunmamak şartı ile geçmişe yürürlüdür. Bu konuda bu durumun genel bir hüküm olduğu da savunulabilir.
Yeni düzenleme nasıl olmalıdır. Bana soracak olursanız harç muafiyeti tanınmadığı ve yasaların bir istisna getirmediği durumlarda bir "aksamaya yer verilmemesi" ve "ben davanın sonucunu bekliyim, ona göre adalet yerini bulsun dememek" için harçların tümü peşin alınmalıdır. Bu şekilde bizlere fazla gelen harç miktarları da tespit edilmiş olur. Ve bu kez bunun önüne geçilebilir. Zaten hakim dava sonunda haksız çıkan tarafa yargılama giderlerini de yüklemektedir. Bununla birlikte masrafların da önceden belirlenmesi ve alınması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu konuda uygulaması pek olmasa da HUMK da hükümler var.
Son husus da şudur: Tarafların harç miktarlarını önceden tespit edebilmesine olanak sağlayacak biçimde tarifenin adliye kaleminin görünür bir yerine asılması gerekmektedir. Çünkü dava açabilmek için avukat olmaya gerek yok. Hatta matbu dilekçe örnekleri bile bulundurulmalıdır belki.