Mesajı Okuyun
Old 18-02-2003, 12:06   #1
Admin

 
Varsayılan Cep Telefonu Çalınırsa..

Merhaba,

Enteresan bir dosya ile karşılaştım ve benim dosyam olmamasına rağmen de ilginç geldiği için uzun uzadıya inceledim:

İstanbul'da bir dükkan sahibinin CEP telefonu dükkanına gelen kişilerce çalınıyor (öyle olduğunu sanılıyor). Telefon çalınmaya karşı sigortalı olduğu için telefonun sahibi sigortaya başvurmak için önce karakola (Eminönü Merkez Karakolu) gidip zabıt tutturuyor. Telefonun sigorta belgesi vb. mevcut olduğu için telefona ait seri numarası (hattın numarası değil, telefon cihazının numarası) zabıtlara geçiyor. Telefonun sahibi sigortadan zaten parasını alacağı için telefonun çalınmasıyla, ya da bulunmasıyla ya da çalanların yakalanması ile pek ilgili değil, o nedenle zabıt tutturduktan sonra da işi takip etmiyor, zaten telefonun maddi değeri anladığım kadarıyla pek yüksek değil. Dükkan sahibinin ifadesine göre dükkana gelen o kişileri tekrar görse bile tanıyıp tanımayacağı şüpheli olduğundan (ayrıca o kişilerin çalıp çalmadığı da meçhul olduğundan) vaka tam bir faili meçhul vakası. Türkiye'de böyle bir şikayet dosyasının rafa kaldırılmadan ciddi olarak takibinin yapılacağını gözümle görmesen inanmazdım ama dosyada gözümle gördüm!

Karakol kendi insiyatifi ile (lütfen dikkat Savcılığın talebi ile bile değil!) tüm GSM şirketlerine bir yazı göndererek telefonun seri numarasını bildiriyor ve telefonun bundan sonra kim tarafından kullanılacağının tesbit edilmesini ve kendisine bildirilmesini istiyor. Telefon bir TURKCELL hazır kart sahibi bir kişi tarafından kullanılıyor ve Turkcell kişinin kimliğini, cep telefonu numarasını ve kendisinde kayıtlı adresi karakola bildiriyor. Karakol bu numaradan şüpheliyi arıyor ancak ulaşamıyor (ulaşsalardı ne diyeceklerdi ayrıca çok merak ediyorum) Bunun üzerine kişinin adresinin olduğu karakola yazı yazıyor ve araştırma yapmasını istiyor. Beklendiği şekilde bu adreste öyle birine rastlanmadığı cevabı geliyor ve karakol artık yapacağı başka bir işlem kalmadığına ikna olup, dosyayı bu bilgilerle savcılığa havale ediyor. Savcılık da "hırsızlık malı bilerek satın almak" suçundan telefonu kullanan şüpheli hakkında kamu davası açıyor.

Şimdi bu olaydan çıkan sonuçlar:

* Öncelikle karakolu tebrik etmek lazım, faili meçhul diye kolayca rafa kaldırılacak, maddi değeri düşük, müştekinin bile takip etmediği bir şikayeti bu kadar ciddiyetle takip ettiği için!

* Cep telefonunuzu çaldırırsanız "karakol ne yapacak ki" diye düşünmeyip, şikayette bulunmak gerek. Tabii diğer karakolların aynı hassasiyeti göstereceğinden şüpheliyim ama şanslıysanız telefonu Eminönü civarında çaldırabilirsiniz..

* Telefonun seri numarasını böyle durumlara karşın bir yere not etmek gerek.

* Ve sanırım bizi en çok ilgilendiren kısmı ise işin hukuki tarafı: Bu olayın sonunda kamu davası açılması ikinci el (özellikle tezgahtan veya iyi tanımadığınız bir kişiden) cep telefonu satın almanın hukuki riskine işaret ediyor. Eğer ikinci el aldığınız telefonun faturası yoksa ve telefon da çalıntıysa kendinizi asliye ceza mahkemesinde bulmanız işten bile değil. Hatta değil satın almak, şarjınız bitti diye sim kartınızı iyi tanımadığınız bir kişinin telefonuna takıp kısa süre kullanmanız bile gayet riskli görülüyor. Davanın sonucu ne olacak bilmiyorum ama davanın açılması bile bana yeterince ilginç geldi.

Saygılarımla,