Mesajı Okuyun
Old 14-05-2012, 19:06   #5
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sebepsiz zenginleşme
Tabikide evet yeni maddesini hatırlayamadım ama eski usul kanunu 409 dedim dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ediyorum davacı takip etmiyor mazeret de göndermemiş dedim

"Tabi ki hayır" demek istediniz sanırım, yoksa cümlenizin devamıyla çelişmiş oluyorsunuz. Mahkemenin bu durumda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermesi gerekirdi. HMK uyarınca verilen-konuyla birebir örtüşmese de- yeni tarihli bir karar ekliyorum:

Esas :2011/907
Karar:2011/5138
Tarih:17.10.2011

Davacı vekili, 93 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 44/48 oranındaki payının vekil edeni, 2/48'er payının davalılardan Ferihan ve Naciye adlarına kayıtlı bulunduğunu, anılan taşınmazın 40 yılı aşkın zamandan beri öncesinde miras bırakanlarının, sonrasında ise vekil edeninin tasarrufunda olduğunu, Ferihan ve Naciye'nin bilinmeyen kişiler olması nedeniyle tapu kaydındaki Ferihan ve Naciye adına olan 2/48'er payların iptaliyle vekil edeni adına tesciline karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Davalı Hazine vekili, davacının davasını ispat ETMESİNİ SAVUNMUŞTUR.

Mahkemece, kayıt maliklerinin tapu kütüğünden kim oldukları bilinen kişiler olduğundan; TMK.nun 713/2 nci maddesindeki özel koşulun davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Dava konusu 93 ada 99 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında Şubat 1950 tarih 230 sıra numaralı tapu kaydı uygulanarak 10.01.1970 tarihinde 44/48 payı Mehmet Ali Coşkuner, 2/48'er payı da Naciyeyle Ferihan adlarına tespit edilmiş, 05.08.1970 tarihinde kesinleşen tutanağa istinaden aynı tarihte tapu KAYDI OLUŞMUŞTUR. Daha sonra, Mehmet Ali Coşkuner'e ait pay taksim suretiyle 03.03.1988 tarihinde davacı Hasan Ali Coşkuner'e İNTİKAL ETMİŞTİR. 2/48'er pay ise halen davalılar Naciye ve Ferihan ADINA BULUNMAKTADIR.

Mahkemece, 30.07.2010 günlü yargılama oturumunda tarafların mazeret dilekçesi sundukları; ancak, mazeretlerine konu olabilecek herhangi bir belge ibraz etmedikleri, dosyanın geçirdiği safahat nazara alınarak geçerli bulunmayan mazeret isteklerinin reddine denilmek suretiyle tarafların yokluğunda açık yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde HÜKÜM KURULMUŞTUR. Kural olarak, yargılama oturumları, duruşma günü kendilerine usule uygun bir şekilde bildirilmiş davanın tarafları olan davacıyla davalı ya da avukatlarının huzuruyla yapılır. Taraflar, acele hallerde, telgraf ya da faksla mazeretlerini duruşma saatinden önce mahkemeye ulaştıracakları gibi aynı gün bizzat ya da vekilleri veya kendisini temsil eden birisi aracılığıyla da mazeret dilekçelerini varsa mazerete dayanak belgelerini sunarak oturum gününün ertelenmesini isteyebilirler (Mazeretin kabulü ya da reddinin takdiri mahkeme hakimine aittir). Ancak, oturuma çağırılmış olan tarafların geçerli bir mazereti bulunmadan hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde davanın yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir (6100 s. HMK.nun m. 150/1). Somut olayda, mahkemece, 30.07.2011 günlü yargılama oturumunda tarafların mazeretlerinin gerekçelendirilmediği, belge de sunulmadığı açıklanarak mazeretlerinin reddine karar verildiğinden, 6100 sayılı HMK.nun 150/1 maddesi gereğince davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken; tarafların yokluğunda yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması DOĞRU OLMAMIŞTIR. Her ne kadar, mahkeme hakimi soruşturma yargılamanın mümkün olduğu ölçüde süratli ve düzenli olarak yürümesine ve boş yere masrafa meydan verilmemesine dikkat göstermekle yükümlü (6100 s. HMK.nun 30. madde) ise de tarafların hazır olmadığı oturumda kendiliğinden yargılamaya devam ederek hüküm veremez. Başka bir anlatımla HMK.nun (HUMK.nun) konuyla ilgili diğer hükümlerini uygular. HUMK.nun 409 uncu maddesine göre işlem yapılmadan verilen KARAR BOZULMALIDIR.

Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir, kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunanla hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 17.10.2011 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
(Alıntı: corpus)