Mesajı Okuyun
Old 11-02-2007, 17:57   #4
Hekimbaşı

 
Varsayılan Hekime ahkam kesmişim galiba

Sn İlkgenç,

Hastaların böyle durumlarda tedaviyi reddettikleri zaman ne yapılması gerektiği konusunda hukukçuların yardımcı olmasını beraber bekleyelim derim; çünkü benim naçizane bilgilerim sizinkilerden de az. Ama bunun hapis değil, tedavi süresince dispanserden ayrılmasına engel olacak önlemler beraberinde zorla dispansere yatırmak olması gerekir. Fakat, bu sırada hastanın eline bakan aile fertleri varsa, onlar için de göstermelik değil, gerçek ve yeterli önlemler alınmak, destekler sağlanmak zorunda; aksi takdirde ne yapsanız adamı orada tutamazsınız.

Doktoru veya sağlık müdürünü tutuklama önerisi bu konuların yasal önlemlerle çözülmesinden medet umanlara yönelik alaycı bir abartma niteliğindedir. Öyle şey olur mu?

Hasta ilacı kullanmamak konusunda haklı değil elbette; ama kendi açısından buna hakkı olduğunu düşünmeye iten noktalara dikkat çekmek istedim. Örneğin, dispanserde yatmakla içine düşeceği sıkıntılara. Gerisi elbette cehalet; ama bunun suçlusu da o değil. Kim olduğunu ikimiz de biliyoruz.

Ankara' da çalışıyor olmanızdan dolayı şanslı, hastalığa yakalanmış olmanızdan dolayı ise çok şanssızsınız. Her konuda olduğu üzere VSD de orada herşeyi en iyi yapacak elbette, orası başkent. Ama siz de takdir edersiniz ki veremle savaştaki en temel kademe cehaletin önlenmesi, çevrenin korunması ve iyi beslenme. Basilin direnç kazanması da işin apayrı bir boyutu. Ama biz bunları sıfatı 'sosyal' olan devletimizin büyüklerine anlatabiliyor muyuz? Gerçek ve doğru yöntemleri kabul ettirebiliyor muyuz?

Veremle Savaş gibi nedene yönelik örgütlenmelerle bu tür sorunların çözülemeyeceği bütün dünyada kabul görmüş bir görüş. Sağlık hizmetlerinin sosyalizasyonu yasası da bu doğrultuda çözümler getiren bir yaklaşımın başlangıcı idi, ama köy enstitüleri gibi başladığı yerde kaldı. Ne yapacağız? Kızamıkla Savaş, Griple Savaş, onunla bununla savaş diye bütün sorunlarla ilgili ayrı ayrı örgütler mi kuracağız? Yoksa, halkımıza gerçek bir çözüm mü sunacağız? Acaba bunu istiyor muyuz, yoksa birbirimizi mi kandırıyoruz? Hekim olmanız olasılığını gözönüne almadan yazmış olduğum şeylerin amacı bu noktalara dikkat çekmekti.

Nitekim, cahil olmamanıza, iyi beslenmenize rağmen, siz de hastalığa yakalanmışsınız. Bunu, olayın toplumsal boyutunu algılatmak açısından, toplumun erk sahibi kesimleri ve yöneticilerin, karar vericilerin gözüne sokmak gerekir. Eğitimi olduğu, hali vakti yerinde olduğu, veya toplumun seçkinlerinden olduğu için, ve paralı teşhis ve tedavi hizmetlerinden yararlanabileceği güvencesi ile; toplum genelinin sağlık sorunlarına gerçek çözümler getirilmesinde isteksiz davranmanın nelere yol açtığını göstermek açısından bu çok çarpıcıdır. Sosyal devletin herkese ücretsiz sağlık hizmeti yükümlülüğü işte bu gibi nedenlerle o vurdumduymazların da sahip çıkması gereken birşeydir.

Bakalım hepimizin aynı gemide olduğumuza ne zaman ayacaklar?

Saygılarımla,