Mesajı Okuyun
Old 20-06-2010, 18:35   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan canaz
Öncelikle yeni bir üye olduğum için hepinizi selamlıyor ve muhtemel hatalarımdan dolayı şimdiden özür diliyorum. Mesele şu :
Muris, inşaat faaliyetinde bulunan bir limited şirketin iki ortağından biriyken vefat etmiştir. Geriye kalan tek mirasçısı kardeşidir ve mirası reddetmemiştir. Müvekkil ise, murise kefaleten banka kredi borcunu ödemiş, ilgili bankadan belgesini almıştır.Mirası red süresinin hemen bitiminde tek mirasçı hakkında kefaleten ödenen para ile ilgili icra takibi başlatılmış, kesinleşmiş ve intikal edecek miras hisseleriyle ilgili murisin taşınmazlarına haciz konmuştur.
Ancak, tapudan gönderilen kayıtlara göre, icra takibimizle hemen hemen aynı tarihlerde,muris, ortağı olduğu şirket ve diğer ortak hakkında açılan sebepsiz zenginleşme davası nedeniyle tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğu görülmüştür. Tarih sırası ile haczimiz bu tedbirden sonra yer almıştır. Bu davanın da haricen ve geçersiz olarak satılan ve bir miktar parası ödenen dairelerle ilgili olduğu, sadece ödenen paraların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istendiği bir dava olduğu öğrenilmiştir. Mahkemenin tedbir müzekkeresinde sadece '3.şahıslara devrinin önlenmesi bakımından' ibaresi yer almakta, cebri icradan söz edilmemektedir.
Murisin tek mirasçısı olan kardeşi de veraset ilamı için müracaat etmiş ve 26.07.2010'a duruşma günü verilmiştir. Bu durumda, veraset ilamı alındıktan sonra icra dosyası üzerinden satış talebinde bulunabilir miyiz?
Bu sitede daha önce de yer alan 'ihtiyati tedbirin taşınmazın aynına ilişkin bir dava nedeniyle konmadığı durumlarda sıra cetveline girmeyeceği ve satış istenebileceği' şeklindeki yorumların bu olaya uygulanması mümkün müdür?

Bu şekildeki bir tedbir kararı, icra takibi nedeniyle konulan haciz ve müteakip işlemleri etkilemez. Çünkü anlaşıldığı kadarıyla tedbirin verildiği davadaki ihtilaf, taşınmazın aynına ilişkin olmayıp; ayrıca "ihtiyati haciz zımnında" da verilmemiştir.