Mesajı Okuyun
Old 25-03-2002, 07:10   #1
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Avukalık Mesleğinin Çekirdeği Arzuhalciler

Avukatlık Mesleğinin Çekirdeği ARZUHALCİLER

Avukat Ali Haydar Özkent, Avukatın Kitabı Adlı eserinde “Arzuhalciler, bu günkü anlama göre Avukatın iki esaslı vazifesi olan yazı ile savunma ve sözle savunmadan birisini yaptıklarına göre, Arzuhalcilere Türk Avukatlığının çekirdekleri desek çok mu ileri gitmiş oluruz.” Demiştir.

Evliya Celebi Seyahatnamesinde, arzuhalcilerden bahsederek, “Esnafı yazıcıyan- dükkan 400, nefer 500. Bu tayfa Ordu, pazarda, Sadrazam Kapısında arzuhal ve mekatip (mektup) tahrir ederler (yazarlar), Pirleri Kasım İbni Abdülkufidir.” anlatımında bulunmuştur.

Avukat Ali Galip Taş 1931 yılında Bizim Tarih isimli İstanbul Barosuna yazdığı yazısında da, arzuhalcileri “Tanzimat dan evvel Dava Vekili diye bir sınıf yoktu. Arzuhalcilik, hukuk tarihimizde önemli bir rol oynamıştır. Buna dair Hükümeti Osmaniye tarafından yayınlanmış, Fermanlar, Sadrazam Emirleri rastlanmaktadır. Halkın ve hazinenin hukukunu muhafaza için, Bab’ı Hükümete başvuru bir usule tabi idi. Hükümet kapısına ifadei meram (istek anlatmak) için arzuhal yazmak, arzuhalci taifesinin sanatı idi” ifadeleri ile tanıtmaya çalışmıştır.

Arzuhalciler yargılama sırasında hiç bir zaman taraflara hukuki yardımda bulunmazlar, sadece tarafların yargılama öncesi istemlerini içeren arzuhal (dilekçe yazarlardı). Bu arzuhal mahkemelere yazıldığı gibi vatandaşı isteğine göre devlet dairelerine de yazılırdı. O dönemde arzuhalcilerin yazdıkları arzuhallerin, devlet içerisindeki yazışma biçimine uygun olması gerekmekteydi. Arzuhallerin içeriğinin şeri hükümlere, kavanini münifeye (yasal kurallara), ve Kaidei Miriye ye (hükümet kurallarına) uygun olması gerekmekte idi.

Arzuhalcilik Mesleğini yapanların ırz ve namus sahibi, toplum huzurunu bozmaktan çekinen, milli hukuku bilen, halkın güvenini sarsacak hareketlerden çekinen, doğru ve tanınan, ruhsatnameli kişiler olması gerekiyor İdi.

Arzuhalcilik, günümüz anlamında ve evrensel kurallarda yargılama da tam bir savunma mesleği olmamakla birlikte, kişilikleri üzerinde titizlikle durulan, çalışmaları izne bağlı olan, kendi meslek örgütlerine bağlı olan özel bir meslek gurubu idi. Arzuhalcilerin işlerini denetlemek, onlara nezaret etmek Arzuhalci Başının görevi idi.

14. Yüzyılda, Arzuhalcilerin bir başı ve ocakları vardı. Arzuhalcibaşılar Ocağa, bunlarda Çavuşbaşılığa bağlı idiler. Çavuşbaşı, Divandaki Çavuşların amiri idi. 14. Yüzyıl Osmanlı Döneminde Çavuşbaşının emri altında 300 den fazla çavuş bulunurdu. Emrindeki Çavuşlarla öncelikle zabıta görevi görür. Tutuklanması emredilen kişileri bulup hapseder, hakkında kısas kararı bulunanların katli için mübaşirlik eder, ayrıca, Hükümetin emirlerini Vilayetlere tebliğ ederdi. Yapılan araştırmalarda Çavuşların günümüzde mübaşirların görevlerini gördükleri, yetkilerinin günümüzdeki mübaşirlerden daha da fazla olduğu hatta bir ölçüde adli kolluk kuvveti görevi yaptıkları bilinmektedir.

Arzuhalciler, Ocak Zabitleri tarafından ruhsatname verilmeden mesleği yapamazlardı. Çavuşbaşıların ve dolayısıyla Devletin denetimi altındaydılar.

1660 Yılında Arzuhalcibaşının Saraya dilekçe vermesi üzerine, Sadrazam Emriyle Arzuhalcilik ilk kez resmen düzenlenmiştir. Bu nizamnamede arzuhalcilik yapanların nitelikleri, mesleğe başlarken izin alma zorunluluğu, mesleğe girme koşulları, ne gibi yerlerde çalışabilecekleri, mesleklerini ifa edebilecekleri .

Arzuhalcilik mesleğinin gerçek anlamda savunma mesleğini kapsamaması ve meslek kurallarının tam olarak belirlenmemesi, mesleğin kurallarını belirleyen ayrıntılı bir yasal düzenleme bulunmaması nedenleriyle zamanla arzuhalcilik mesleği yozlaşmıştır. Özellikle 16 YY dan sonra, Arzuhalciler, Kadılar, Mahkeme Katipleri ve Mübaşirler ile yakın ilişki içerisinde bulunan kişilerden oluşmaya başladı. Dükkan köşelerinde, kahvehanelerde, cami ve medrese avlularında, sadece yazı yazmayı bilenlerin, yasal hiç bir sorumlulukları olmayan ve yasaları bilmeyenlerin, dividi beline sokanların arzuhalcilik yapmaya başladıkları görülmüştür.


Av.Adil Giray ÇELİK (15375)
Denizli Barosu