|
|
|
|
|
|
Sayın Ergin;
Ben bu konu ıle ılgılı olarak pek sonuc alınabıldıgını gormedım.Arayan kişinin kimliğini tespit konusunda Savcılıgın calısması nasıl oluyor ve nasıl oluyor da bır turlu sonuc alanımıyor?Cunku aramanın yapıldıgı sabıt ıken tespıt edılememesi gibi bir durumun soz konusu olamayacagını dusunuyorum.Saygılar...
|
|
 |
|
 |
|
Sayın inc,
Bazen insan çok iyi bildiği bir yanıtı buraya yazarken yine de emin olmak istiyor. Çünkü bazı site üyelerimiz sağolsun, dedektif gibi yanlışımı arıyorlar.
Bu yüzden soruya yanıt verirken bilgilerimi doğrulatmak ihtiyacını hissettim.(Soru sahibi de acele cevap istiyordu) Telefonla bir savcı arkadaşımı aradım.O sırada odasında bir başka savcı daha varmış. Arkadaşım bana dilekçede bir özellik olmadığını, sanığın tespit edildiğini söyledikten sonra, diğer savcı benim de duyabileceğim şekilde;"boşver, zaten beraat eder"dedi. Ben de savcı arkadaşıma "Sayın savcının ev telefonunu ver de gece yarısı rahatsız edeyim. Nasılsa beraat eder mişim
" dedim. O da savcıya döndü "Ev telefonunu veriyorum" dedi. Gülüştük.
Ama sonra düşündüm. Telefon numarası tespit edilebiliyor, bu kesin. Kimin telefon ettiği nasıl tespit edilecek? Diyelim ki bir işyerinin telefonu tespit edildi. Savcılık şüpheli olarak kimi çağıracak?Telefon kimin üzerine kayıtlı ise onu çağıracak. Şüpheli o saatlerde orada olmadığını veya işyerine hiç uğramadığını ıspatlarsa tabii ki beraat edecektir. Sorunun başlığı "Telefonla tehdit" ise de içeriğinde bu yönde hiç söz yok. Biliyorsunuz bir de telefon açıp, hiç konuşmayan sapıklarımız mevcut.Böyle durumlarda beraat etmesi kuvvetli bir olasılık.
Saygılarımla