Mesajı Okuyun
Old 28-01-2011, 14:03   #62
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Ergin,

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Evet, Yargıtay'ın bahsettiği dava şartı 166/3 teki 1 yıllık sürenin aşılmış olmasıdır. Ben de bunu söylüyorum zaten. Yani Yargıtay "dava açılırken dava şartı olan 1 yıllık süre geçmemişse de, yargılama devam ederken dolmuştur" demiyor mu?(1)



Ben konunun sadece "dava şartının tamamlanması" ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bu arada doktrin görüşü yazmışsınız ama (eğer kaçırmadıysam) siz kendi görüşünüzü yazmamışsınız. Sizce,

1- 1 yıllık süre dolmadan açılmış "anlaşmalı boşanma" davasında yargılama devam ederken, süre dolduysa "anlaşmalı boşanma" sebebiyle karar verilebilir mi?(2)

2-1 yıllık süre dolmadan açılmış "evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma" davasında yargılama devam ederken, 1 yıllık süre dolduktan sonra "anlaşmalı boşanma" sebebiyle karar verilebilir mi?(3)

Usulü tartışmaktan esasa giremedik. Umarım gireriz.

(1) Yerel Mahkemenin kararı 166/3'ten verilmiş; Yargıtay da "başlangıçta noksan olan dava şartlarına rağmen" derken (karar, 166/3'ten verilmiş olduğu için) kastettiğinin 166/3'e ilişkin olduğunu söylemeye çalışıyorum. Yani örn: dava, çekişmeli boşanma davası olarak ikame edilmiş, akabinde taraflar anlaşmalı boşanma iradelerini açıklamış; mahkeme de 166/3'ten karar vermiş; yargıtayın temyizde incelediği konu: m.166/3 tür ve bu sebeple de elbette dava şartlarını değerlendirirken 166/3'e göre değerlendirip temyiz gerekçesini yazacaktır; dava artık çekişmeli boşanma değil, 166/3'tür... gibi.

Dediğim gibi; ben de "sizin gibi" temyize konu dosya münderecatını bilmiyorum Lakin neticede uygulamada sayın av.kadirpolat'ın andığı şekilde kararlar verildiği malumum. Demem odur ki; bu kararları verenler hakimler olduğuna göre uygulamada işleyen bir durum; temyiz edilmeden kesinleşmiş olur veya yargıtay ilgili dairesi de bu şekilde düşünür ve o şekilde karar verir v.s. Lakin bu durum, (daha önce de belirtmeye çalıştığım gibi) sizin düşüncenizi, benim düşüncemi veya uygulamayı savunan meslektaşlarımızın düşüncesini daha üstün kılmaz kanaatindeyim.

Ben size gerekçeleriyle beraber yazarsanız tartışalım demiştim ama siz (genelde yaptığınız gibi ) bana soru sormayı tercih etmişsiniz. Bu şekilde sizin sorularınızla ilerlemememizi ümit ederek cevap vereyim:

(2) Burada maddenin ilgili kısmını yazalım: "Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır" denmektedir. Sayın Gençcan "başvurma" konusunda; TMK m.166/3'teki anlaşmalı boşanma yapılabilmesi için iki seçenek düzenlendiğinden bahseder ve der ki: "eşlerin birlikte başvurmaları ya da eşlerin birinin MK m.134/1 (TMK m.166/1)inci maddesine göre açmış olduğu davayı diğerinin kabul etmesi ile". Şimdi 2.seçenekte ilgili madde "Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, ...bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde" şekline getirildiğinde diğer eşin kabulü esnasında 1 yılın dolmuş olması şartı aranmakta gibi görünüyorsa da; yasa koyucunun "anlaşmalı boşanma"ya 1 yıllık süre öngörmesinin amacı: boşanma kararının acele verilmesini önlemek ve eşlerin birbirini iyice tanımadan boşanmaya kalkışmalarının önüne geçmek olduğuna göre bu şekilde bir yorum kabul edilemez (diye düşünüyorum ). Yasakoyucu her iki halde de dava ikame tarihinde 1 yılın dolması şartını aramaktadır; dolayısıyla sorunuza cevabım(şahsi görüşüm): hayır, dava ikame tarihinde 1 yıllık süre dolmamışsa -münhasıran- "anlaşmalı boşanma" şeklinde ikame edilen dava, dava devam ederken süre dolmuş olsa da reddedilmelidir.

Ayrıca bu konuyla ilgili sayın Oğuzman ve Dural'a katılıyorum. Derler ki: 1 yıllık sürenin dolmadığının anlaşılması durumunda diğer koşullar incelenmeden dava reddedilmelidir. Yargıtay'ın bazı kararlarında evlilik süresinin 1 yılı doldurmadığı anlaşılırsa taraf delillerinin toplanıp TMK m.166/1 (eski 134/1)'e göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının mahkemece kendiliğinden araştırılması gerekir denmektedir. Yargıtayın bu görüşüne de katılmıyorum. Şayet dava -münhasıran- "anlaşmalı boşanma" şeklinde ikame edilmiş ise mahkemenin 166/1 (eski 134/1)'e göre değerlendirme yapmak için davaya devam etmemesi, davayı reddetmesi gerektiği kanaatindeyim.

(3) Dava ikame tarihinde 1 yıl dolmamış ve dava, TMK m.166/1 mucibince ikame edilmiş ise davada, maddedeki "... bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır." kısmı işletilemez (diye düşünüyorum ). Çünkü yukarıda da izah etmeye çalıştığım üzere "anlaşmalı boşanma" davasının ön şartı dava ikame tarihinde 1 yılın dolmuş olmasıdır; yasakoyucunun bu şekilde yaptığı düzenleme ile korumaya çalıştığı menfaat ve amacına dikkat etmek gerekir kanısındayım. Ayrıca her ne kadar iki dava da "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" başlıklı ise de farklı düzenlemeleri havidir. Yani cevabım: hayır; 1 yıllık süre dolmadan ikame olunan çekişmeli boşanma davası, yargılama devam ederken 1 yıllık süre dolmuş olması hasebiyle "anlaşmalı boşanma"şeklinde sonuçlandırılamaz.

Saygılar...