Mesajı Okuyun
Old 17-10-2018, 13:12   #3
Av hande

 
Varsayılan

HMK 141 maddede her ne kadar; Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler." hükmüne yer verilmiş ise de uygulamada cevap dilekçesi vermeyen davalıya karşı cevaba cevap dilekçesi verilemeyeceği yönünde olup, azınlık bazı görüşlerde ise cevap süresinin dolmasından sonra cevaba cevap süresinin başlayacağı ve dilekçe verilebileceği savunulmaktadır. Ancak sizin durumunuzda bu sürede geçmiş olarak görünüyor. Fakat yinede Yerel Mahkemeden talep edip deneyebilirsiniz.

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/2-1226 K. 2016/1057
T. 16.11.2016
"......Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK'nın 122. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere cevap süresi, Kanun tarafından düzenlenmiş kesin bir süre hâline getirilmiştir.

HMK'nın “Süresinde Cevap Dilekçesi Verilmemesinin Sonucu” başlıklı 6100 Sayılı HMK'nın 128/1. maddesine göre; “süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.” Davayı inkar etmiş sayılan davalı, daha sonra ikici cevap dilekçesi veremez. Zira ikinci cevap dilekçesi cevaba cevap dilekçesine karşı verilir. Cevap dilekçesi vermemiş olan davalının sadece inkar ile yetinmiş olduğu varsayılır ve ön inceleme ile tahkikat aşamasında sadece inkar çerçevesinde savunma yapabilir ve bu yönde ispat faaliyetinde bulunarak delil gösterebilir (Pekcanıtez, H.\ Atalay O.\ Özekes M.s. 294-295).

.....Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; 6100 Sayılı HMK'nın sistematiği içinde; tahkikat aşamasına geçilmezden evvel tarafların uyuşmazlıkların çözümü için ileri sürdükleri delillerin daha işin başında belirlenerek tahkikatın etkin bir şekilde yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredilmiştir. Buna göre, dilekçelerin teatisi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı veya davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine imkân bulunmamaktadır.

Somut olayda; davacı 24.08.2012 tarihinde boşanma davası açmış, dava dilekçesinde iddialarını ispata yarar herhangi bir delil bildirmemiştir. Davalı ise süresinde verdiği cevap dilekçesi ile delillerini bildirmiş, cevap dilekçesinin davacıya tebliği üzerine davacı cevaba cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. Mahkemece 17.01.2013 tarihinde ön inceleme duruşması icra edilip tahkikat duruşmasına geçildikten sonra 07.03.2013 tarihli celse de davacı vekili “Tanıklarımızı bildirdik. Dinlenmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında, dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmeyen, sonradan delil gösterilebilmesi için HMK'nın 145.maddesinde belirtilen istisnai hallerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davacının ön inceleme aşamasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenmesi mümkün değildir." şeklindedir.

Dava dilekçesinde yazılı delillerin haricinde, şartlar mevcut ise HMK 145 maddeye dayanarak yeni delil bildirebilir ya da HMK 141 maddeye göre davalının ön inceleme duruşmasına katılmaması durumunda muvafakati aranmaksızın savunmanızı değiştirebilir ya da genişletebilirsiniz görüşündeyim.