Müvekkil amcası ve eşinin evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmiş çocuğu olarak nüfus kayıtlarına kaydedilmiş, müvekkilin gerçek anne (GA) babasının (GB) evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmiş (C) isimli kız kardeşi de vardır. Gerçek Baba (GB)'nın öldüğüne dair nüfus müdürlüğünce askerlik şubesine 1696 tarihli bir yazı gönderilmiş, GB'nın vefatından birkaç yıl sonra (GA) vefat etmiş, bu ölümlerden bir müddet sonra S... ilçesi nüfus müdürlüğü bilinmeyen sebeplerle yanmıştır. Daha sonraki tarihlerde (C)'nin nüfus müdürlüğüne beyanı ile anne babanın sadece isimleri yazılmış, (C) ise şu an da evli olup kocasının hanesine taşınmıştır. (C)'nin (GA) ve (GB)'nın nüfus kütüklerinin oluşturulması amacıyla nüfus müdürlüğüne başvurusunda (C)'nin (GA) ve GB'nin öldüğüne beyan vermesiyle; nüfus müdürlüğünce başvuru tarihi itibariyle ölmüş kişilerin nüfus kaydının açılamayacağı gerekçesi ile ( Nüfus Yazım Yönetmeliği'nin yürürlükten kaldırılması nedeniyle ölmüş kişilerin nüfus kaydının tekrar açılabileceğine veya bu kayıtların açılamayacağına dair yasal zemin olmadığından olsa gerek ) (GA) ve (GB)'nin nüfus kütükleri oluşturulmamış, durum itibari ile (GA) ve (GB)'nin nüfus kayıtları yoktur. Elimizde sadece (GB)'nın öldüğüne dair askerlik şubesine gönderilmiş evrak bulunmaktadır. Müvekkil, (GA) ve (GB)'nin ortak çocuğu olduğuna dair davaları açmak istemekte fakat (GA) ile (GB)'nın nüfus kütükleri yangından sonra tekrar oluşturulmadığından ve dolayısıyla nüfus kayıtları olmadığından davalarını açamamaktadır.
Nüfus müdürlüğü'ne (C)'nin vekili olarak nüfus kütüğünün açılması üzerinde düzeltmeler yapılarak tekrar kapatılabileceğini ve buna dair Nüfus Hizmetleri kanunu madde 14 fıkra 2 yi tartışmamıza şifaen belirtmemize rağmen, nüfus müdürü bu işlemi yapmaya yanaşmamaktadır. Yanılmıyorsam eğer söz konusu madde açık ve net olup açılabileceğini göstermektedir. Sayglarımla.