Mesajı Okuyun
Old 03-07-2007, 18:35   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/12525
K. 2005/824
T. 25.1.2005
• SİYASİ PARTİ ALEYHİNE DAVA ( Siyasi Partiyi Genel Merkez Temsil Ettiğinden Davalı İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği Bulunmadığı - Husumetin Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
• TELEFON GÖRÜŞME BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Siyasi Partiyi Genel Merkez Temsil Ettiğinden Davalı İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği Bulunmadığı - Husumetin Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
• HUSUMET ( Telefon Görüşme Bedelinin Tahsili Talebi - Siyasi Partiyi Genel Merkez Temsil Ettiğinden Davalı İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği Bulunmadığı/Davanın Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
• PARTİ İLÇE BAŞKANLIĞI ( Telefon Görüşme Bedelinin Tahsili Talebi - Siyasi Partiyi Genel Merkez Temsil Ettiğinden Davalı İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği Bulunmadığı/Davanın Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
2820/m.2,3,7
ÖZET : Siyasi Partiler Kanununa göre siyasi partiyi genel merkez temsil eder. Davalı ilçe başkanlığının tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Davacı ise husumeti İlçe Başkanlığına yönetmek suretiyle yanılgıya düşmüştür. Bu nedenle öncelikle davacıya husumeti doğru hasım olan Parti Genel Başkanlığına yöneltmesi için mehil verilmeli, mehilin gereklerinin yerine getirilmesi halinde işin esasının incelenmesi gereklidir.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı siyasi parti ilçe başkanlığı ile yapılan sözleşme gereği tahsis edilen telefonun görüşme bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek tahsili için başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.

Davalı, ilçe başkanlığının tüzel kişiliği bulunmadığı için kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, taraf ehliyetinin parti genel başkanlığına ait olduğunu, sözleşme yapılması hususunda genel merkezce kendilerine yetki verilmediğini bu halde sözleşmeyi imzalayan şahsın şahsen sorumlu olması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Siyasi Partiler Kanununa göre siyasi partiyi genel merkez temsil eder. Davalı ilçe başkanlığının tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Davacı ise husumeti DYP Yeşilhisar İlçe Başkanlığına yönetmek suretiyle yanılgıya düşmüştür. Bu nedenle öncelikle davacıya husumeti doğru hasım olan DYP Genel Başkanlığına yöneltmesi için mehil verilmeli, mehilin gereklerinin yerine getirilmesi halinde işin esasının incelenmesi gereklidir. Bu husus gözden kaçırılarak usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

2- Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına;

SONUÇ : 1.bent gereğince temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 2.bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.1.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/36051
K. 2006/15141
T. 22.5.2006
• HUSUMET ( Parti İlçe Yönetim Kurulunun Ehliyeti Bulunmadığı - Siyasi Partiler Kanununa Göre Davaların Doğrudan Parti Genel Başkanlığı Aleyhine Açılıp Sonuçlandırılması Gereği )
• PARTİ İLÇE YÖNETİM KURULUNUN HUSUMET EHLİYETİ ( Bulunmadığı - Siyasi Partiler Kanununa Göre Davaların Doğrudan Parti Genel Başkanlığı Aleyhine Açılıp Sonuçlandırılması Gereği )
• SİYASİ PARTİLERİN DAVA EHLİYETİ ( Davaların Doğrudan Parti Genel Başkanlığı Aleyhine Açılıp Sonuçlandırılması Gereği - Parti İlçe Yönetim Kurulunun Ehliyeti Bulunmadığı )
5521/m. 1
2820/m. 15
ÖZET : Husumet kamu düzeni ile ilgili olup, yargılama sırasında mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. Davalılardan parti ilçe yönetim kurulunun husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Siyasi Partiler Kanununa göre, davanın doğrudan parti Genel Başkanlığı aleyhine açılıp sonuçlandırılması gerekir.

DAVA : Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Husumet, kamu düzeni ile ilgili olup, yargılama sırasında mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. Davalılardan Doğru Yol Partisi Bakırköy İlçe Yönetim Kurulunun husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Siyasi Partiler Kanunu'na göre davanın Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı aleyhine açılıp sonuçlanması gerekir. Mahkemenin Doğru Yol Partisi aleyhine açılan davayı esastan sonuçlandırması gerekirken, davanın husumetten reddine karar verilmesi, hatalı olduğu gibi, husumette ilgisi bulunmayan davalı siyasi partinin ilçe başkanlığı aleyhine hüküm kurması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.05.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/18115
K. 2006/2495
T. 28.2.2006
• SİYASİ PARTİLER ( Belde İlçe ve İl Teşkilatlarının Parti Tüzel Kişiliğinden Ayrı ve Bağımsız Bir Tüzel Kişilikleri Olmadığı - Partiyi Temsil Yetkisinin Genel Başkana Ait Olduğu/Husumet )
• PARTİ GENEL BAŞKANININ YETKİSİ ( İl Kongresinin Toplanması İçin Delege Görevlendirilmesi İsteğine İlişkin Husumet - Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
• HUSUMET ( İl Kongresinin Toplanması İçin Delege Görevlendirilmesi İsteğine İlişkin/Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği - İl Teşkilatlarının Parti Tüzel Kişiliğinden Ayrı ve Bağımsız Bir Tüzel Kişilikleri Olmadığı )
• PARTİ İL KONGRESİ ( Toplanması İçin Delege Görevlendirilmesi İsteğine İlişkin Husumet - İl Teşkilatlarının Parti Tüzel Kişiliğinden Ayrı ve Bağımsız Bir Tüzel Kişilikleri Olmadığı/Genel Başkanlığa Yöneltilmesi Gereği )
2820/m.15/3
ÖZET : Siyasi partilerin, belde, ilçe ve il teşkilatlarının parti tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişilikleri yoktur.

Partiyi temsil yetkisi, genel başkana aittir. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, parti adına dava açma, davada husumet yetkisi genel başkana veya ona izafeten parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir.

Siyasi partilerin il teşkilatlarının tüzel kişiliği bulunmadığı ve partiyi temsilin genel başkan veya genel sekretere ait olduğu gözetilerek; il kongresinin toplanması için delege görevlendirilmesi isteğine ilişkin husumet genel başkanlığa yöneltilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Siyasi partilerin, belde, ilçe ve il teşkilatlarının parti tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişilikleri yoktur.

Partiyi temsil yetkisi, genel başkana aittir. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, parti adına dava açma, davada husumet yetkisi genel başkana veya ona izafeten parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir. ( 2820 sayılı SPK md.15/3 )

Parti tüzüğünde; partiyi, adli, idari, mali ve benzeri her türlü kamusal kurum ve kuruluşlar nezdinde davalı veya davacı olarak genel başkanın veya genel başkan adına genel sekreterin temsil edeceği belirtilmiştir ( Tüzük md. 77/1 ve 82/2,3 ).

Dava, il kongresinin olağanüstü toplanması için üç delegenin görevlendirilmesi isteğine ilişkin olup, husumet ilgili partinin il başkanlığına yöneltilmiştir. Yukarıda açıklanan hükümler uyarınca il başkanlığının temsil yetkisi bulunmamaktadır. Bu bakımdan Parti Genel Başkanlığına husumetin yöneltilmesi gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı hasımla hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 28.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/14455
K. 2003/3272
T. 24.3.2003
• SİYASİ PARTİLERİN MALİ SORUMLULUKLARI ( Tüzel Kişiliğin Yetkili Kılınan Kişi Veya Kurulca Yapılan Sözleşme Ve Girişilen Yükümlülüklerden Sorumlu Tutulacağı - Kira Alacağı )
• SİYASİ PARTİ TÜZEL KİŞİLİĞİ ( Kararla Onaylamadığı Taktirde Teşkilat Kademelerinin Yaptıkları Sözleşme ve Giriştikleri Yükümlülüklerden Dolayı Sorumlu Tutulamayacağı )
• BORÇTAN SORUMLULUK ( Siyasi Partilerin/Kira Borcu - Kararla Onaylamadığı Taktirde Teşkilat Kademelerinin Yaptıkları Sözleşme ve Giriştikleri Yükümlülüklerden Dolayı Sorumlu Tutulamayacağı )
• KİRA BORCU ( Siyasi Parti İlçe Başkanlığı - Kararla Onaylamadığı Taktirde Teşkilat Kademelerinin Yaptıkları Sözleşme ve Giriştikleri Yükümlülüklerden Dolayı Sorumlu Tutulamayacağı )
2820/m.71
ÖZET : Siyasi partilerin yapacakları giderler sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler genel merkezde parti tüzel kişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tesbit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı taktirde partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı parti tüzel kişiliği hiçbir surette sorumlu tutulamaz. Merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzel kişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu taktirde sorumluluk sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur.

DAVA : Taraflar arasındaki kira alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalının 1.6.1991 tarihinden itibaren kiracı olup, 1994 yılından itibaren tahliye tarihi Temmuz 2000 tarihine kadar ödenmeyen kira bedeli 12.741.000.000 TL.nın faizi ile ödetilmesini istemiştir.

Davalı, duruşmaya gelmemiş savunmada da bulunmamıştır.

Mahkemece, 4.028.252.346 TL kira bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı ilçe başkanlığının davacı ile yaptığı kira sözleşmesi gereği mecurda kiracı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 71. maddesinde "siyasi partilerin yapacakları giderler sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler genel merkezde parti tüzel kişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tesbit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı taktirde partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı parti tüzel kişiliği hiçbir surette sorumlu tutulamaz. Merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzel kişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu taktirde sorumluluk sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur" hükmü getirilmiştir. Açıklanan bu hüküm karşısında Parti İlçe Başkanlığının dolayısıyla Genel Başkanlığın sorumlu tutulmasına olanak yoktur. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kararlar Kazancı'dan alınmıştır.