Değerli meslektaşlarım,
İzinle TC vatandaşlığından çıkarak Avusturya vatandaşlığını kazanan müvekkilin 18 yaşını yeni doldurmuş zihinsel özürlü bir oğlu bulunmakta. Müvekkilin bu oğlu ve eşi hala TC vatandaşı. Oğlu yurt dışına müvekkille birlikte çıkabilmekte. Bakımı ve tedavisi yurt dışında devam etmekte. Müvekkil, Avusturya makamlarınca kendisine Türk mahkemelerinden yasal temsilci olduğuna dair karar getirmesi için 3 yıl süre verildiğini, yasal temsilcilik talebiyle yurt dışında da dava açtığını ve devam ettiğini beyan ediyor. Bir Yargıtay kararında bu yasal temsilciliğin vesayet değil velayetin düzenlenmesi şeklinde olacağından bahsediliyor. Sizce buna göre;
1- Velayet 18 yaşından önce ana-babada (birlikte) bulunduğundan, velayetin düzenlenmesinde de birlikte velayet mi talep edilmeli, sadece babaya ait talep yeterli mi (yurt dışında sadece müvekkil talepte bulunmuş)?
2- Burada velayetin düzenlenerek ana-babaya bırakılması hususunda dava açmak mı yoksa yurt dışından olumlu karar çıkarsa tanıma talep etmek mi daha uygun olur?