Mesajı Okuyun
Old 30-06-2006, 13:31   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Bu konudaki Yargıtay kararlarında ilgili giderler genel takip giderleri gibi yorumlanmamakta ve bunların velayet kendisinde olmayan tarafça karşılanacağı belirtilmektedir.Ne var ki bu giderler borçluya da yüklenebilmektedir, ama bunun için çocuğun tesliminde zorluk çıkarılması gerekmektedir.

Alıntı:
YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1984/638

K. 1984/3162

T. 19.3.1984

• ÇOCUĞU TESLİM ALMAK VE TESLİM ETMEK ( Masrafların Aidiyeti )

• ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA ( Teslim Almak - Teslim Etmek )

2004/m.25

818/m.73

ÖZET : Çocukla kişisel ilişki kurmak isteyen ana veya baba çocuğun bulunduğu yere gitmek ve oradan çocuğu teslim almak ye yine aynı şekilde ve yerde teslim etmek yükümlülüğü altındadır. Hal böyIe olunca istek sahibi çocuğu teslim almak ve teslim etmek için yaptığı giderleri de üstlenmek zorundadır ve diğer taraftan isteyemez. Meğer ki, teslim işlemine diğer tarafın yani çocuğun elinde bulunduğu ana veya babanın mani olduğu iddia ve ispat edilmiş olsun.
DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 16.1.1984 tarihinde gönderiImiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Müşterek çocuk ile boşanmış eş arasında boşanma ilamının üç numaralı bendinde belirtilen biçimde ve günlerde şahsi münasebet tesisine dair ilam gereği borçluya 55 örnek icra emri tebliğ olunmuştur. Borçlunun itirazı mevcut değildir.
İİK.nun 25/a maddesi uyarınca borçlunun alacaklı boşanmış ile çocuğun şahsi münasebette bulunmasına mani olduğunu gösteren herhangi bir iddia ve delil yoktur. Buna rağmen her hafta alacaklı icra memurunu aracı kılmak suretiyle borçlunun adresine gelindiği ve küçüğün baba alacaklıya teslim edildiği anlaşılmıştır.
Adı geçen alacaklı memurluğa müracaatla çocuk teslimi sırasında beş sefer olmak üzere ödediği taksi ücret ve memur yolluğu olarak 6000 TL.nın borçludan alınması için muhtıra çıkarılmasını, ödemediği takdirde haciz işlemine geçilmesini istemiştir. İcra memuru bu isteği anılan giderleri çocuğun annesinin ödeyeceğine ait kanunda bir açık hüküm olmadığı gerekçesi ile reddetmiştir. Bu karar yönelik şikayet merci önüne getirilmiş ve memur kararının iptaline dair merci kararı temyiz olunmuştur.
Çocukla şahsı münasebet tesisine dair ilamın icrası İİK.nun 25/a maddesi hükmü dairesinde yerine getirilir. Şahsi münasebet tesisine dair infazın yerine getirilmesi için, diğer bir anlatımla çocuğun kendisinde bulunmayan tarafa teslimi için yapılan giderlerin kime ait olacağı noktasında çıkan uyuşmazlığın çözümlenmesi lazımdır. Şahsi münasebet tesisine yönelik giderlerin genel takip giderleri gibi düşünülmesi yerinde olamaz.
BK.nun 73. maddesinin 3 numaralı bendinde açıklandığı gibi anılan maddenin 1 ve 2 numaralı bentleri dışında kalan borçların borçlunun bulunduğu yerde itfa zorunluluğu vardır. Hal böyle olunca çocuğun nezdinde bulunduğu ana veya babadan alınıp diğer tarafa teslim işleminin çocuğun ve borçlu kişinin bulunduğu yerde gerçekleşmesi gerekir. O halde çocuğun diğer tarafla olan ilişkisini sağlamak için icra dairesine getirilmesi veya alacaklı olan ve talepte bulunan tarafın ikametgahında teslim, edilmesi düşünülemez. Zira bu tarz düşünce tarzı çocuğun yararına ve her şeyden evvel korunması gereken sıhhi durumuna da uygun düşmeyecektir. O halde
Yukarıda işaret edildiği gibi olayda çocuğun annesi tarafından bir engelleme yapılmamıştır. Borçlu ana çocuğun teslimi için alacaklı babanın yaptığı giderleri bu durumda yüklenmek zorunda değildir. Merciin aksine olan görüşünde isabet yoktur. O halde merci kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre davalı borçlunun temyiz itirazının kabulü ile merci kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.3.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
</H4>