Mesajı Okuyun
Old 30-03-2007, 09:17   #7
AV.ZEYNEP ERTUNÇ

 
Varsayılan

Bence biz kadınlar diyerek sadece cinse özgü bir yaşama biçimi belirleyebilme şansımız yok..Çünkü pek çok iç ve dış etmen ve de bir miktar da tercih ve iradelerimiz ile bir yaşama şeklini yaşıyor oluyoruz.Bunun üzerinde ya düşünüyor yada düşünmüyoruz. Belki aradaki fark bu ..
Evet belki burada irademizin kullanımının ne kadar olduğu konusu üzende söyleşi geliştirilebilir. Tercihlerimizin ne olabileceği ve hangisinin olması halinde iyinin-doğrunun yapılmış olacağı..Ancak burada da Çok genel şeylerin ötesine de geçilemiyeceğini düşünüyorum.Hayır karamsar değilim.Ancak zannediyorum farkında olduğum şey çok uzun sürelerdir, biz kadınların en temelinde İÇGÜDÜSEL OLANI kaybetmeye başladığımız duygusu..Kendimizi kendi cins özelliklerimiz, yaradılışımız içinde yaşayamıyor olarak görmek beni düşündürüyor en derininde!!!
Peki kendi cins özelliklerimiz neydi????
Evet haklar kavramı çok önemli..Bir hukukçu kadın olarak bunun dışında bir şey ifade etmem abestir.. Ancak üzgünüm şunu itiraf etmek zorundayım..BENİ GİDEREK HAKLARDAN DAHA ÇOK MUTLULUKLAR ilgilendiriyor, düşündürüyor dersem tuhaf karşılanırmıyım? Yaşadıklarım ve küçük büromda bir klinisyen gözüyle uğraştığım hukuki problemlerde hep bu sonuçlara varıyorum !!!Nerdeyse şu tercihi önerir hale geleceğim ;" hadi şu hakkın olmayıversede olur.Sen kendini mutlu hisset de.."
Bir kadın olarak neden bu hale geldiğimide düşünmüyor değilim bu arada.Samimiyetimle..