Mesajı Okuyun
Old 10-04-2008, 09:57   #52
hciyiltepe

 
Varsayılan Banka Hesaplarının Rehni ve İİK m.89/1

Bankalar, Vergi Daireleri tarafından gönderilen haciz ihbarlarınada "borçlunun hesabının Genel Kredi sözleşmesi gereği rehinli olduğu bu sebeple vergi dairsinin alacağının rehinden sonra gelmek üzere sıraya alındığı" şeklinde itiraz etmktedirler. Konya Vergi Dairesi Müdürlüğünün 2007/14 Sayılı Genel Yazısı, özel hukuk işlemlerinden doğan alacakların tahsilinde de ışık tutacak niteliktedir.

GENEL YAZI
2007/14


İlgili Birim : Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Tarih : 02/11/2007
Konu : Borçlu Mükelleflerin Banka Hesaplarına haciz uygulaması, menkul,
alacak ve hakların haczi
İlgili Maddeler : 6183 sayılı Kanunun Madde 21,13,62,79 Genel Tebliğ A Seri 1 Sıra Nolu Tebliğ


Konya Vergi Dairesi Başkanlığımız; mükelleflerini hakları ve ödevleri konusunda bilgilendirmek, vergi kanunlarını herkes için adil ve etkin bir şekilde uygulamak ve tüm mükelleflerin vergiye gönüllü uyumlarını teşvik etmek ve sağlamak için hızlı ve kaliteli hizmet sunmayı misyon edinmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede, İlimizdeki banka şubelerine gönderilen haciz bildirilerine ilişkin olarak Başkanlığımıza intikal eden olaylardan banka şubelerince farklı uygulamalar yapıldığı ve ilgili mevzuat hükümlerinin anlaşılmasında tereddütler yaşandığı tespit edilmiş olup, aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Bilindiği üzere; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun Seri: A - Sıra: 1 numaralı Tahsilat Genel Tebliğinde ;

Kanunun 13. ve 62'nci maddelerine dayanılarak uygulanacak haciz ve ihtiyati hacizlere yönelik haciz bildirilerinin, amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunduğu veya bulunabileceği banka şubesine doğrudan veya o mahaldeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edilmesi işlemlerine devam edileceği, bankalara tebliğ edilecek ihtiyati haciz ve haciz bildirilerinin, amme borçlusunun tebliğ tarihinde muhatap banka nezdinde mevcut olan varlıklarını kavrayacağı,
  • Haciz bildirisi tebliğ edilen banka tarafından bu bildiriye 7 gün içinde cevap verileceği,
  • Bankalara yapılacak haciz ve ihtiyati haciz tebliğlerinin sadece tebliğ tarihi itibariyle amme borçlularının mevcut olan varlıklarını konu alması ve bu kişilerin ileride doğabilecek alacakları için haciz ve ihtiyati haciz tebliğinde bulunulmayacağı,
  • Kanunun 79'uncu maddesi uyarınca haczedilecek maaş, ücret, kira, istihkak alacakları gibi süreklilik arz eden alacak borç ilişkisi bulunması halinde ileriye matuf haciz yapılacağı,
  • POS cihazı kullanan müşteri ile banka arasında yapılan sözleşmelere dayanan bankalar nezdindeki hesapların banka ile müşterisi arasında devamlılık arz ettiğinden, bu hesaplar her zaman için banka nezdinde alacak doğmasına (muhtemel alacak) müsait hesaplar olarak değerlendirildiğinden bu hesaplara ileriye matuf olmak üzere haciz konulmasının mümkün bulunacağı,

belirtilmektedir.

Aynı Kanunun "Amme Alacaklarında Rüçhan Hakkı" başlıklı 21'inci maddesi hükmü ile, genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268'inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Bu hükme göre, üçüncü şahıslar tarafından haczedilmiş mallara, bahsi geçen amme alacakları için rehinden sonra haciz konulması halinde, rehinden önce üçüncü şahıslar tarafından tatbik edilmiş olan hacizlere iştirak edilmesi imkanı sağlanmıştır. Bununla birlikte, söz konusu madde hükmüyle; muteber bir rehne dayanan diğer bir alacağın amme alacağının önüne geçeceği, öncelikle rehinli alacaklının alacağının ödeneceği ve kalan tutarın alacaklı tahsil dairesince tahsil edilebileceği belirtilmişse de, ileride doğması muhtemel alacaklar üzerinde rehin hakkının korunmasına izin veren bir düzenleme yapılmamıştır. Bir başka ifadeyle, riski henüz gerçekleşmeyen alacaklar için konulan rehin, amme alacağının öncelikli haczine engel teşkil etmemektedir.

Diğer taraftan, 625 Sayılı Medeni Kanun'un 946, 950 ve 954'ncü maddeleri ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'un 10'ncu maddesi ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 76'ncı maddelerinde konuyla ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Bahsi geçen açıklamalara göre; bankaların müşterilerinin kredi sözleşmesini ihlal ederek temerrüde düşmesi ve/veya karşılıksız çek düzenlemesi durumunda uygulanacak bir kısım müeyyidelerin sadece muaccel hale gelmiş ve dolayısıyla takip işlemine başlamış alacakları hakkında uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan; 6183 sayılı A.A.T.U.H. Kanunda, mevcut alacakların yanı sıra ileride doğması muhtemel alacaklar için de rehin hakkının korunduğuna dair her hangi bir belirleme yapılmamıştır. Bu durumda, bankaların henüz muaccel olmayan veya tutarı belli olmayan bir alacak için mevduatın tamamı üzerinde hapis hakkını muhafaza ederek, rehin hakkını, müşterisi ile kurduğu alacak-borç ilişkisinin sona erinceye kadar devam ettirmesi, amme alacağının tahsiline engel olma sonucunu doğurmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; Başkanlığımıza bağlı vergi dairesi müdürlüklerince amme borçlusu mükellefler için ilgili bankalara gönderilen haciz bildirilerine ilişkin yapılacak işlemlerde aşağıdaki hususlara özel bir önem verilmesi gerekmektedir.

1- Haciz bildirisi tebliğ edilen banka müdürlüğünce bu bildiriye 7 (Yedi) gün içinde cevap verilmelidir. Vergi dairesi müdürlüklerince bu durum titizlikle izlenecektir.

2- Banka ile müşterisi arasında süreklilik arz eden alacak - borç ilişkisi (maaş, ücret, kira, istihkak alacakları, POS cihazı kullanan müşteri ile banka arasındaki sözleşmeye dayalı devamlılık arz eden muhtemel alacakların doğmasına müsait hesaplar gibi) bulunması halinde ileriye dönük haciz yapılacaktır.

3- Yukarıda açıklandığı üzere, banka müdürlükleri; hak ve alacağı için haciz bildirisi düzenlenen borçlunun bankadaki mevduatları üzerinde, banka ile imzalanan sözleşmelerden kaynaklanan nakdi - gayrı nakdi rehin hakkını, ileride doğması muhtemel alacaklar veya riskleri için kullanamayacaklardır. Aksine bir uygulamanın 6183 sayılı Kanun hükümlerini ihlal sonucunu doğuracağı tabidir.

Başkanlığımıza bağlı tüm birimlerce borçlu mükelleflerin banka hesapları üzerine yapılacak haciz işlemlerinde yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda işlem tesis ettirilmesi ve bankalar tarafından yapılan işlemlerde bu açıklamalara uyulması gerekmektedir.

Bilgilerinize rica ederim.
Harun KAYNAK
Vergi Dairesi Başkanı