Mesajı Okuyun
Old 05-09-2009, 10:48   #4
fevziFIRAT

 
Varsayılan

Sivil Anayasa kavramından ne kastedildiği tartışılmalıdır.

Üniforma değil de takım elbise giyen fakat hukuk üstünlüğü ile evrensel insanlık değerlerini özümseyememiş zihniyetler sivil olarak değerlendiriliyorsa, ben bu işe karşıyım.

Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük isteyenler; madalyonun diğer yüzüne de bakarak özgürlük-güvenlik ikilemine uygun bir çözüm bulmalıdırlar. Güvenliğin tam olarak sağlanamadığı bir ortamda, özgürlüklerin kağıt üzerinde kalacağı muhakkaktır.

Bu noktada, sivil anayasa tartışmaları ile ilgili olarak kamuoyunda yer işgal eden bazı düşünürlerin iyi niyetli olmadıklarını görüyorum. Demokratikleşme ve insan hakları noktasındaki tüm talepleri, özgürlük-güvenlik denkleminin bir yanını oluşturan özgürlük kapsamı içerisinde yer alıyor. Özgürlük ve demokrasi penceresine etnik ve mezhepsel gözlükle bakan bu çevre, halkın gerçek demokras, talebini karşılamaktan uzaktır.

Eğer öyle olsaydı;

Güneydoğu'daki feodal düzenin ortadan kalkması için çözüm ararlardı.
Memurların sendikal haklarından bahsederlerdi.
Gündemde yer alan ceza yargılamalarındaki aksaklıkları ortaya koyarlardı.
Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda talepkar olurlardı.

Buna benzer nice örnekler sayabiliriz.

Şu halde; Sivil anayasa veya anayasa değişiklikleri etnik, mezhepsel yahut diğer bir takım farklılıkları derinleştirip birer statü haline getirmeye hizmet ettiği sürece; bu gelişmelere soğuk bakıyoruz, desteklemiyoruz.