Mesajı Okuyun
Old 30-12-2008, 12:05   #28
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adnan koray
Bu Bakış açısında bir sorun var. Ne yapılmaya çalışıldığı anlaşılmamış.

Bir konuda duyarlı ve bilinçli bir avukatın davaya bakması ile sıradan bir avukatın davaya bakması aynı olmaz. İdealist, bilinçli ve duyarlı bir insdan yaptığı işi özenle yapar, aynı zamanda bir hak mücadelesi yaptığının bilincindedir.

Bir yanda böyle bir avukatın davaya bakması var, diğer yandan sadece iş olarak hem de sadece zorunlu kaldığı için davaya bakan bir avukatın göstereceği performans aynı olabilir mi? Eşitlik bu mu?

Gerçekten duyarlı olmayı gerektiren konulara herkesin bakması doğru değildir. Çünkü herkes duyarlı değildir.İNSANLAR,avukatlar, Sadece tuzu kuru olması değil, üzerinde bir yük olarak da görür. Bazı davalarda etrafımızda görüyoruz, olanları.



Bunu böyle değerlendirince, İstanbul Barosunun yönetimi açısından endişe verici bir durum. Çünkü eşitlik ilkesinin bile ne olduğu daha anlaşılmamış olması gerçekten üzücü.

Sayın adnan koray,

Toplantıya gelmediniz ama sizin yukarıda yazdığınız sözlerin tamamına yakınını bizzat başkana söyledim. Sadece koyulaştırdığım "duyarlı ve bilinçli" kısmını "birikimli ve duyarlı" olarak değiştirerek. Ben toplantının sonlarına doğru söz aldım. Benden önceki katılımcılar ısrarla "birikim" ve "duyarlı" kelimeleri üzerine vurgu yaptılar. Sayın Başkan anlamış olmasına rağmen (Belki de verecek cevabı olmamasından dolayı); anlamaz görününce ben de "Bu kelimelerin, çok anlamlı olduğunu altının çizilmesi gerektiğini hatta, "duyarlı" kelimesinin altının 2 defa çizilmesi gerektiğini" söyledim. Ve yine aynen dediğiniz gibi, bana benzer davalar geldiğinde olaya sadece profesyonelce yaklaşabileceğimi ama orada bulunan kadın meslektaşlarımın daha "duyarlı" olacağını söyledim.

Başkan konuşmasının bir yerinde seminer verilmesine rağmen CMK avukatlarının bazılarının görevlerini iyi yapmadığını örneklerle verdi. Şimdi Baro açıklamasının alıntısını yaptığım bölümüne bakalım:

Alıntı:
Durum bu iken adli yardım konusu işlerin bir kısmını bölerek
bunlarla ilgili avukatlara yapılacak görevlendirmelerde seminere katılım
zorunluluğu getirmek eşitlik ilkesine de aykırıdır.

Söz alınca, Sayın Başkana CMK avukatlarının eksikliklerini anımsattım. Tekrar aynı konudaki yakınmalarını aktardı. "O halde " dedim. "CMK semineri verdiğiniz avukatlar dahi görevlerini istenilen düzeyde yapamıyorsa, hiç seminer almamış bir meslektaşımız, uzmanlık gereken bu konuda nasıl görev yapacak" Bana ve diğer katılımcılara dediği şu oldu: " Görev talep eden arkadaşlarımız, hangi alanda çalışmak istediklerini zaten kendileri beyan etmektedir.

Bütün katılımcılar, "beyana" güvenerek bu iş yapılırsa kadınların mağdur olabileceğini, vahim sonuçlar doğabileceğini söyleyince, Başkan " Deneyelim, olmazsa değiştiririz" deyiverdi.